Ben MineCraft'a ilk başladığımda neredeyse hiçbir şey bilmiyordum. Bir kaç video izlemiştim, bir de arkadaşların konuşmalarından böyle bir oyundan haberim olmuştu. ''Oyuna başlayınca ağaç kes direk ev yap. Geceleri yaratık çıkıyor. Dışarıda kalırsan ölürsün.'' demişti bir arkadaşım. Ama o aralar crafting'ten haberim olmadığı için kalas yapmadan direk odunları diziyordum
. Moblar eve girmesin diye tüm evi kapatıyordum, tamamen karanlık oluyordu. Her 2 dakikada bir çatıya delik açıp sabah olmuş mu diye bakıyordum. Daha sonra crafting yapmayı öğrendim arkadaşlarımdan. 1-2 site verdiler, ''Al buralarda bütün itemlerin yapımı var. Buradan yaparsın aklında tutamazsan.'' dediler. Neyse yavaş yavaş öğrenmeye başladım crafting'leri. Kapı, merdiven, cam gibi şeyler yapıp evi güzelleştirmeye çalıştım. Ama hala korkuyordum. Kapının önünü toprakla kapatıyordum geceleri. Sonra bütün gece evin altını kazıp elmas arıyordum
. Tabi o zamanlar elmasın derinde olduğunu bilmiyordum. Bu arada çubuk vs. üretmiştim. Ben bu çubuğu mobları öldürmek için silah olarak kullanacağız sanıyordum. Kılıcı daha keşfetmemiştim
. Sopayla (Ya da çubuk, gerçi ben hala sopa diyorum
.) iskeletlerin arasına daldım. O gün öğrendim ki ok ve yayı olan iskelete sopayla dalınca seni öbür tarafa yolcu ediyor (O zamanlar daha acemi olduğumdan savaş taktiği bilmiyordum, bodoslama, akıncı tarzında dalıyordum. Şimdi kolay tabi,oldukça tecrübem var artık.). Sonra kılıç yapmayı öğrenince bir daha denedim önceden yaptığımı, bu sefer örümcekler üstünde ama. Tabi bu arada yatak da yapmadığım için rastgele bir yerde doğmuştum. Benim kulübe, crafting table, chest vs. hepsini kaybettim. Koordinatlara bakmayı bilmiyordum o zamanlar. Sonra öle öle öğrendim oyunu. Çok şükür EnderDragon'u da indirdim. Oyunu bitirdim.
İyi oyunlar...!!!