Minecraft Hikayesi: Her Şey Nasıl Başladı? - 2. SERİ BAŞLADI ! [Her Şey Nasıl Devam Ediyor?]

Admicos

Nether Yerlisi
Mesajlar
2,362
En iyi cevaplar
1
Beğeniler
1,580
Puanları
4,890
Ruh hali
oklavayı biyere sokma meselesi gerçek olcak mı ya :D
 

LordOfRavens

Kızıltaş Madencisi
Mesajlar
483
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
72
Puanları
0
Bıraktın sanıyordum yazmadığın sürede bir baktım iyice yazmışsın devam et iyi yazıyorsun.
 

System32

Demir Madencisi
Mesajlar
260
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
159
Puanları
0
Endie de duymuştu: "Ne dört günü?" Steve aleacele yanıtladı: "Basbaya dört gün! Annemler dört gün sonra gelecekler!" Brine kırmızı taşları televizyonun üzerinde bıraktı ve somurta somurta kapıya yöneldi. Sonra ışınlanabildiği aklına gelince ışınlandı. Endie konuştu: "Nereye gittiğini biliyorum, bekle Steve." Sonra o da gitti. Steve'in de canı sıkılmıştı. Kırmızı taşlarla çalışan televizyonu izlemeye başladı. Ancak moralini düzelten bir şey oldu: Televizyon kilitli kanalları gösteriyordu! "Kesin bu kırmızı şeylerin işi." diye düşündü Steve. Öyleydi, ancak bu kırmızı taşların gücü tehlikleli derecede fazlaydı.

Endie, Brine'ın yanına geldi ve konuştu: "Böyle davranarak son dört günü de mahvetmiş olursun." Sonra ekledi: "Kızıltaşları ona verdin, değil mi?" Brine yanıtladı: "Televizyonun üzerinde bıraktım." Ancak birkaç saniye sonra somurtkan yüz ifadesi geçip yerini endişeye bıraktı: "TELEVİZYONUN ÜZERİNDE BIRAKTIM! Endie, ÇABUK EVE!" Endie "Niye?" diyemeden Brine ışınlandı ve Endie de arkasından gelmek zorunda kaldı.

Steve, mutfakta kendine Milkshake hazırlıyordu. Brine "Televizyon hala açık mı?" diye sordu endişeyle. Steve olumlu yanıt verdi ve Brine bunun üzerine hemen salona koştu. Steve de salona girdiğinde her yer kırmızı ışıkla doluydu, kırmızı taş çok parlıyordu ve Brine, "Olamaz!" diye haykırıp taşları hemen camdan fırlattı. Taşlar fazla uzaklaşamadan patladı.

Camlar parçalandı ve parçalarından biri Steve'in alnını çizip kanattı. Duvarlar hafiften çatladı, evdeki her şey geriye doğru uçtu. Her yer kırmızı renge büründü. Patlamanın etkisi çok sürmedi ama özellikle Steve'in apartmanını fazlasıyla etkiledi. Komşular çıldırdılar, mahalleli sokağa döküldü.

Not: Bu bölüm biraz kısa oldu ama yarın devamını yazacağım.
 

LordOfRavens

Kızıltaş Madencisi
Mesajlar
483
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
72
Puanları
0
Devam. Tek konuda olunca iyi oluyor. Bitince word veya notepad ile yazıp indirmeye koyarsın hatta. :)
 
Son düzenleme:

ProJocuk77

Kömür Madencisi
Mesajlar
135
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
34
Puanları
0
Çok güzel Devam et lütfen sıkılmadan okudum
 

System32

Demir Madencisi
Mesajlar
260
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
159
Puanları
0
Kırmızı taşın patlamasına bir anlam veremeyen Steve'in çenesi düşmüştü: "Neler oluyor?! Niye patladı bu?! Annem duvarları görürse oklavasını kafamda kırar!" Brine onu susturamayınca suratına bir tane yapıştırdı.

Balkona çıktılar. Mahalleli sokağa dökülmüştü, çocuklar ağlıyordu ve kırmızı taştan geriye kalan parçalar sokağın ortasına dökülmüştü. Steve yine bağırdı. Brine yine onu susturmaya çalışında bu defa daha yüksek sesle "BENİ SUSTURMAYI KES!" diye bağırdı. Bunun üzerine Brine "YETER ARTIK!" diye bağırıp Steve'i itince Steve yanlışlıkla saksıyı balkondan düşürdü ve saksının parçaları da kırmızı taşların arasında yerlerini aldılar.
Mahalleliler bu saksının düştüğü balkona baktılar ve...
... güneş gözlüğü takmamış olan Brıne'ı gördüler.
Sokaktan çığlık sesleri yükseldi. Brine ne olup bittiğini birkaç gencin telefonları ile kendisinin fotoğrafını çektiklerinden sonra anladı.
Sonra Brine, Steve'in yakasından tutarak aleacele içeri çekti. Sonra iki yakasını da sıkıca tuttu ve kafa attı.
Yere yığılan Steve'in yardımına Endie koştu. Sonra Endie, Brine'a döndü ve "Yapma bunu Brine! Sadece küçük bir kazaydı!" Brine daha yüksek sesle bağırdı: "Hepsi onun suçu! Onun yüzünden bütün mahalle sırrımı biliyor! Çok yakında bütün şehir de bilecek! Hatta tüm ülke! Belki de tüm dünya!" Steve kısık sesle konuştu: "Neden sana verdiğim gözlüğü hep takmıyorsun ki?"
Steve'in bu sözü bardağı taşıyan son damlaydı.
"YETER ARTIK!" Brine bu sözü yüksek sesle söyledi ve sonra da aleacele odadan çıktı. Steve, onun sakinleşmek için bir odaya kapandığını düşündü ama Brine, elinde mutfaktan aldığı bıçakla geri döndü

Sent from my RM-941_eu_turkey_294 using Tapatalk
 

ProJocuk77

Kömür Madencisi
Mesajlar
135
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
34
Puanları
0
OWW çok heyecanlı acaba brine steveyi kesecekmi[DOUBLEPOST=1397340122,1397340091][/DOUBLEPOST]Çok müthiş yazıyorsun devam tam gaz
 

AkBeyaz

Ağaç Yumruklayıcı
Mesajlar
14
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1
Puanları
0
devam et süpersin devam tam gaz ileri :)
 

System32

Demir Madencisi
Mesajlar
260
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
159
Puanları
0
Endie bağırdı: "Bunu yapmayı düşünmüyorsun, değil mi?!" Brine son derece ciddiydi: "Yıllarca sakladığım sırrımı ortaya çıkardı. Ölmeyi hakediyor!" Endie bunun üzerine Steve'in önündeayağa kalktı ve "Buna izin vermem." dedi. Brine "O zaman seni de öldürmem gerekecek." Dedi sessizce ve elinde bıçakla Endie'ye saldırdı.

Endie hemen Brine'ın arkasında belirdi ve Brine'a yumruk attı. Ancak Brine hızlı davrandı ve yumruğu savuşturarak bıçağıEndie'nin karnına sapladı. Etrafa mor bir sıvı fışkırdı. Endie bağırdıve korkuyla karnına saplanmış bıçağa baktı. Brine ise Steve'e döndü ve "Aslında seni daha da acıverici bir şekilde öldürmeyi planlıyorum." diyip yok oldu.

Steve, Endie'den çıkan mor sıvıdan iğrenmişti ancak yine de sargı bezini alıp bıçağıEndie'ninkarnından çıkarıp -Bu aşamada Endie acıdan delirmişti- hemen oraya pamuk bastırmayıbaşarmıştı. Sonra pamuğu kaldırıp sargı bezini sardı. Steve, Endie'ye "İyi misin?" diye sorunca olumsuz yanıt aldı ve Endie'yi kanepeye yatırdı. (Boyu uzun olduğu için bacakları kanepenin dışında kaldı) Steve, Brine'ınona saldırdığı odaya gitti ve Endie'den çıkan bu sıvının onun kanıolabileceğini düşündü. Eğer öyleyse Endie ölmek üzere demekti, çünkü her yerde bu mor sıvıdan vardı. Halı asla temizlenemez bir haldeydi.

Sonra birden Brine geldi aklına. Onu acı çektirerek öldürmek istiyordu ve bu konuda son derece ciddi görünüyordu. Brine çok yakında gelecekti, şüphesiz.

Sonra ailesi aklına geldi. Biraz düşündükten sonra Brine'ın planını keşfetti: Ailesinin kökünükazıyacaktı.

Ailesini kaybedecekti! Steve ne yapacağınışaşırdı. Ailesini arayıp acilen buradan gitmeleri gerektiğini mi söyleyecekti? Yoksa kalıp Endie ile birlikte Brine'a karşı mı koyacaktı?

Steve ilk yöntemi hemen uygulamak istedi. Ama yapmadı. Daha Brine'ın fikrini bildiğinden emin bile değildi.

Steve düşüncelere daldı. Brine ile yeniden barışıp barışamayacağını düşündü. Sonunda barışamayacağına karar verdi.

Gidip Endie'ye baktı. Uyuyordu o. Şu anda Endie'nin fikrini sormayı o kadar çok istedi ki...

Sonunda kararını verdi. Buradan gitmeliydi. Ama ailesinin ona inanmaları için önce Brine'ın öfkesini görmeleri gerekliydi. Ailesinin geleceği günü beklerse de aptallık etmiş olurdu.

Uzun uzun düşündükten sonra ailesini gizli numarayla arayarak "Oğlunuz kaçırıldı." demeyi uygun buldu. Ama bu planda bir açık vardı: Ailesi onun sesini tanıyacaktı. Tanımasalar da ya polise falan haber verirlerse? Yada geldiklerinde Steve, onlara gerçeği anlatınca inanmazlarsa? Bu plan açıklarla doluydu. Peki, ne yapacaktı o zaman?
 

System32

Demir Madencisi
Mesajlar
260
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
159
Puanları
0
Ertesi gün Steve'in telefonu çaldı. Annesi arıyordu. Steve telefonu açtığında annesinin sesi çok korkmuşa benziyordu: "S-Steve! Oğlum! İ-İyi misin? Diyeceği şeyleri sakın ya-yapma! Se..." Annesi sözünü bitirmeden tanıdık bir ses geldi Steve'e: Brine. "Eğer teyzenlere mi ne işte buraya gelmezsen sevgili ailene veda edersin." Ardından Steve, bir şey söylemeye fırsat bulamadan telefon kapandı.

Steve, çok ısrar etse de Endie'nin de gelmesini istememişti. Teyzesinin evine gitmek için metroya bindi. 15 dakika sonra teyzelerinin evinin önündeydi. Zili çaldı. Teyzesinin dairesine girince şoke edici bir manzarayla karşılaştı.

Tüm ailesi kalın bir tahta çubuğa sıkıca bağlanmıştı. Brine onların hemen yanındaydı. Sonra işaret parmağını tahta çubuğa bastırdı. Steve şoke olmuş bir biçimde olanları izliyordu. Birkaç saniye sonra olanlar oldu: Tahta yandı.

Tüm ailesi birden çığlık atmaya başladılar. Sesleri çok yüksekti, çok acı çekiyorlardı. Cayır cayır yanıyorlardı! Steve hızlı hızlı soluk alıp veriyordu. Çok sessizce "Olamaz." diye mırıldanmayı başardı. Gözleri faltaşı gibi açıktı. Ailesi son kez bağırdı ve sonra sesleri kesildi. Sonra Brine konuştu: "Ölmeden önce bunları görmeni istedim." Sonra elinde bıçakla Steve'e doğru koştu. Steve adeta taşlaşmıştı. Brine önce onu yere yatırdı. Bıçağı havaya kaldırdı ve tam batıracakken geriye fırladı.

Endie gelmişti.

Steve "E-Endie?" diyebildi. Endie onu kucağına aldığı gibi ışınlandı. Brine "LANET OLSUN!" diye haykırdı. Artık alevler tüm apartmanı sarıyordu. Işınlandı.
 

ShouldToBe

Bedrock Kaşifi
Mesajlar
1,744
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
583
Puanları
1,580
ilk kez brinenin dost olduğu bir hikaye bulmuştum ondada gene kötüleşti vay be (devam et)
 

Üst