Storm
Zombi Katili
- Mesajlar
- 209
- En iyi cevaplar
- 1
- Beğeniler
- 69
- Puanları
- 0
The Minecraft - Uyamş
Bu bölüm Minecraft'ı anlatıyor. 2. bölümün Minecraft'ı anlattığı falan yok. Yani bu bölüme dayansanız iyi olur
Benim adım Steve. Los Angeles'e seyahat etmek istemiştim. Uçak hazırlıkları tamamlanmıştı. Uçağa binmiştim. Uçak uçmaya başladığından birkaç dakika sonra uyuya kalmışım. Uyandığımda kendimi bir adada bulmuştum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Yaşamalı mıydım ölmeli miydim? Yaşamayı seçtim. Ama bu adada ne yapabilirdim? Biraz yürürsem bir şey bulabilirim diye düşündüm. Yürüdüğümde buranın bir ada değil, koskocaman bir yer olduğunu fark ettim. Uçağa ne olmuştu? Dünyaya ne olmuştu? Şimdi bunu düşünmemem gerekiyordu. Geceleyin ne yapacaktım. Birden meee sesi duydum ve irkildim. Yanımda bir koyun vardı. Bunun yününü alabilirdim. Koyuna vurmayı denedim ve koyun kaçmaya başladı. Biraz daha vurunca bir tane yün düştü. Hemen yünü aldım. Şimdi kendime kalacak bir yer yapmam gerekiyordu. Bunun için oduna ihtiyacım vardı. Nasıl elde edecektim bilemiyordum. Hemen yürüdüm ve bir ağaç buldum. Vurmayı denedim. Bir ağaç parçası düştü. Ve ağaç düşmemişti. Çok şaşırmıştım. Ağacın her yerine vurdum ve ağaç tamamen düştü. Bir tanede elma düşmüştü. Elmayı gördüğüm an acıktığımı hissettim. Elmayı aldım. Yemeye başladım. Şimdi odunu işlemem gerekiyordu. Oduna yeniden vurdum. 4 tane kalas çıktı. Bunu görünce dahada çok vurmaya başladım. Bu sayede çok kalasa sahip oldum. Şimdide aletlere ihtiyacım vardı. Bir çalışma masası yapmam gerekiyordu. 4 kalası bir araya getirince birden çalışma masası ortaya çıktı. Alet yapmak için çubuk yapmam gerekiyordu. 2 odunu bir araya getirdim ve 4 tane çubuğa sahip oldum. Kazma yapma ihtiyacı duydum. Odunlar ile çubukları birleştirerek bunları kazmaya benzetmeye çalıştım. Birden kazma oluştu. Diğer aletleri yapmaya başladım. Başardım dediğim anda akşam olmaya başlamıştı...
Astrawar3 kullanıcı adlı arkadaşımızın önerisini dikkate alıp daha iyisini yazmaya çalışacağım. Öneri için sağ ol
The Minecraft Bölüm 2 - Bir tünel bulmak...
Şimdi ne yapacaktım! Akşam oluyordu! Sığınacak bir yer lazımdı. Hemen o bölgeden kaçtım. İleride bir dağ gördüm. Bir mağara yapıp oraya sığınabilirdim. Bir dakika. Bu seste ne! Zombi sesine çok benziyordu! Yoksa, bu dünya zombilerle mi dolu! Hemen dağa gittim ve kazmaya başladım. Kapıyı dirtle kapattım. Her şey çok karanlıktı. Bir ışık kaynağına ihtiyacım vardı. İçeriye ışık girmesi için dirtlerin yarısını kazdım. İçeriye nihayet ışık girmişti. Arkamı döndüğüm an kömür gördüm. Hemen kazdım. Bir meşale yapmıştım. Ateşini yakmak zor olmuştu. Hemen duvara astım. Yere uzanıp uykuya daldım.
Ah! Bacağım! Çok acıyordu. Bacağıma ok saplanmıştı. Bu ok nereden geldi şimdi? Yoksa burada yaşayan birileri mi var. Beni yabancı görüp ok saplamış olabilirlerdi. Oku yavaşça çıkardım. Zar zor ayağa kalktım. Bacağım çok acıyordu. Zar zor yürüyordum. Hemen dirti kazıp dışarı çıktım. Manzara çok etkileyiciydi. Sonra dün kömür bulduğumu hatırladım. Bu bölgelerde maden olabilirdi. Yavaşça yürüdüm. Buda ne! Önümde koskocaman kumla dolu bir tünel vardı. Burada kömür bulabileceğimi düşünmüştüm. Hemen yavaşça indim. Etrafı aydınlattım. Birden kömür gördüm ve aldım. Çok meşale yaparak ışık ihtiyacımı giderdim. Tahta kazmam ise kırılmak üzereydi. Taş kazdım ve taş kazma yaptım. Biraz daha derinlere inince demir gördüm. Ne tesadüf. Hemen demir bulmak. Demiri kazdım. Aniden derinlerden yeşil bir yaratık çıktı! Gerçekten çok korktum. Hemen kaçmaya başladım ama koşamıyordum! Aniden ayağım bir taşa takıldı ve düştüm. Yeşil yaratık yanıma gelince birden "SSSSSS" diye ses geldi ve patladı...
The Minecraft Bölüm 3 - İskelet!?!?!
Öhöhöh. Ağzım kumla dolmuştu. Hemen kumları salıverdim. Birde ne göreyim! Büyük bir delik. Bu canavarın patladığı çok fazla belliydi. Bunlardan daha fazla görmek istemiyordum. Hemen kaçtım. Acıkmıştım. Tahta kılıcımı aldım ve hayvan öldürdüm. Çiğ et yiyemezdim. Bir fırın lazımdı. Hemen evime döndüm. Yaram biraz iyileşmeye başlamıştı. Buna sevinmiştim. Çantamdaki çalışma masasını bir kenara yerleştirdim ve fırını işlemeye başladım. Fırını yaparken taş kazma çok işime yarıyordu. Hatta dayanıklıydı bile.
Sonunda fırınım bitmişti. Kömürü yerleştirdim ve zar zor fırını yaktım. Etleri yerleştirdim. O sırada çalışma masamda odunlarla bir şeyler yapmaya çalıştım. Aklıma kapı yapmak geldi. Hemen kapı işledim. Girişe kapıyı koymaya çalıştım. Başardım. Etleri de aldım ve dışarı geziye çıktım. Bir ormana rastladım. Ormana girince beyaz bir şey gördüm. Çok merak ettim. Yanına yaklaşınca birden ayağıma bir tane daha ok girdi. "AAAH!" diye acıyla bağırdım ve yere düştüm. Bu şey iskelete benzeyen canavardı! Yanıma daha da yaklaşıyordu! Tam ağaçtan ayrılınca canavar yanmaya başladı. Çok korktum ve koşmaya başladım. Bacağıma giren ok koştukça dahada acıtıyordu. O aradan hemen suya atladım. İskeletimsi şey yere düşmüştü. Sudan çıkıp iskeletin yanına yaklaştım. Elinde yay vardı ve arkasında birkaç tane ok. Bunları aldım. Artık çok fazla zor yürüyordum. Evime gitmem gerekiyordu. 5 dakikalık yola 30 dakikada varmıştım. Bu sırada evimin etrafında bir sürü koyun vardı. Bunları öldürüp yatak yapabilirdim. Öldürdüm. Yünleri aldım.
Çok yorgundum. Evime gelip odunları koydum ve yünleri pamuk örter gibi koydum. Yatağa uzandım ve uykuya daldım...
The Minecraft Bölüm 4 - Bu benim zamanım değil mi şimdi?
Bir rüya görüyordum.. Önümde siyah pelerinli, yüzü görünmeyen bir adam vardı. Hemen söylendim:
-Kimsin sen!
-Seni bu zamandan kurtaracak kişiyim.
-Bu bir rüya değil mi? İstersem kurtulabilirim.
-Ben gerçek zamanı kastettim.
-Buda ne demek şimdi?
-Bulunduğun zaman senin gerçek zamanın değil.
-Nasıl yani?
-Uçak seyahatini hatırlıyor musun? Uyuya kalmıştın ve kendini başka bir yerde bulmuştun. O uçak seni başka bir zamana yolladı. O uçakta uyuya kalanların başına hep bu gelmekte.
-Nasıl? Bu zamandan nasıl kurtulacağım o zaman?
-Artık onuda sen bul!
-Bir dakika! Bekle, dediğim anda uyandım.
O rüyadaki adamın söyledikleri gerçek miydi? Bunu anlamam zaman alacaktı. Dışarı çıkmak istedi m. Yataktan kalktım ve rahatça yürüdüm. Ayağımdaki yara iyileşmişti. Dışarıya çıktığımda kapının önünde bir tabela gördüm ve tabelada "Gördüğün rüya gerçek!" yazıyordu. Çok korktum.
Ben hangi zamandaydım? Şimdi bunun önemi yoktu. Kazmamı aldım ve dışarı çıktım. Bu arada odunum da azalmıştı. Ağaç kesmeliydim. Baltamı aldım ve 10 tane ağaç kestim. Son kestiğim ağacın arkasında sandık vardı. Sandığı açtım ve içinde kitap vardı. Kitabı açtım. Şunlar yazıyordu:
"Bu zamandan kurtulmanın tek yolu geçiş yapmak. Peki şimdiki sorun geçiş nasıl yapacağız? Obdisyen gerekli! Lavla suyu birleştirirsen bu oluşur! Bunları alarak geçişi yapacaksın. Geçişin yapıldığını sen biliyorsun. Tabi ki hatırlarsan..." yazıyordu. Geçişi nasıl yapacaktım ki. Lavı nereden bulacaktım. Doğru ya! Lavı madende bulabilirim. Ama bunun için çok derinlere inmem gerekiyor. Madene inmek için hazırlık yapmam gerekiyordu. Zırh, kazma gerekiyordu. İyi ki bunların yapılışını biliyormuşum! Evimin önündeki madene indim. Demir buldum ve hepsini kazdım. Çok fazla demirim olmuştu. Hatırladığım kadarıyla bunları eritmem gerekiyordu! Bunları fırında eritebilirdim. Eve gittim. Fırına demirleri yerleştirdim. Akşam oluyordu. Zaten uykumda gelmişti. Yatağa girdim ve uykuya daldım.
Uyandığımda demirler erimişti. Hemen bunları işlemeye başladım. Eskiden zırh yapabiliyordum. Ama nasıl yapıldığını hatırlamıyordum. Dakikalarca düşündüm ve aklıma geldi! Uzun uğraşlar sonucu yapabilmiştim. Kazma ve silahta yapmaya koyuldum. Bunları yapmak fazla zaman almamıştı. Lavı alabilmek için kova yaptım. Ama yaratıkları henüz daha iyi bilmiyordum. Gece olmasını bekledim. Dışarı çıktım ve yaratıkları incelemeye koyuldum...
The Minecraft Bölüm 5 - Köy?
Gitmek için tıklayın
Altlara doğru inin. Bölüm 5 görünecektir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------
Arkadaşlar umarım beğendiniz. Bu benim ilk hikayem. Önerilerinizi söylerseniz hikayeme bu önerilerinizi ekleyebilirim Önerilerinizi bekliyorum.
Bu bölüm Minecraft'ı anlatıyor. 2. bölümün Minecraft'ı anlattığı falan yok. Yani bu bölüme dayansanız iyi olur
Benim adım Steve. Los Angeles'e seyahat etmek istemiştim. Uçak hazırlıkları tamamlanmıştı. Uçağa binmiştim. Uçak uçmaya başladığından birkaç dakika sonra uyuya kalmışım. Uyandığımda kendimi bir adada bulmuştum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Yaşamalı mıydım ölmeli miydim? Yaşamayı seçtim. Ama bu adada ne yapabilirdim? Biraz yürürsem bir şey bulabilirim diye düşündüm. Yürüdüğümde buranın bir ada değil, koskocaman bir yer olduğunu fark ettim. Uçağa ne olmuştu? Dünyaya ne olmuştu? Şimdi bunu düşünmemem gerekiyordu. Geceleyin ne yapacaktım. Birden meee sesi duydum ve irkildim. Yanımda bir koyun vardı. Bunun yününü alabilirdim. Koyuna vurmayı denedim ve koyun kaçmaya başladı. Biraz daha vurunca bir tane yün düştü. Hemen yünü aldım. Şimdi kendime kalacak bir yer yapmam gerekiyordu. Bunun için oduna ihtiyacım vardı. Nasıl elde edecektim bilemiyordum. Hemen yürüdüm ve bir ağaç buldum. Vurmayı denedim. Bir ağaç parçası düştü. Ve ağaç düşmemişti. Çok şaşırmıştım. Ağacın her yerine vurdum ve ağaç tamamen düştü. Bir tanede elma düşmüştü. Elmayı gördüğüm an acıktığımı hissettim. Elmayı aldım. Yemeye başladım. Şimdi odunu işlemem gerekiyordu. Oduna yeniden vurdum. 4 tane kalas çıktı. Bunu görünce dahada çok vurmaya başladım. Bu sayede çok kalasa sahip oldum. Şimdide aletlere ihtiyacım vardı. Bir çalışma masası yapmam gerekiyordu. 4 kalası bir araya getirince birden çalışma masası ortaya çıktı. Alet yapmak için çubuk yapmam gerekiyordu. 2 odunu bir araya getirdim ve 4 tane çubuğa sahip oldum. Kazma yapma ihtiyacı duydum. Odunlar ile çubukları birleştirerek bunları kazmaya benzetmeye çalıştım. Birden kazma oluştu. Diğer aletleri yapmaya başladım. Başardım dediğim anda akşam olmaya başlamıştı...
Astrawar3 kullanıcı adlı arkadaşımızın önerisini dikkate alıp daha iyisini yazmaya çalışacağım. Öneri için sağ ol
The Minecraft Bölüm 2 - Bir tünel bulmak...
Şimdi ne yapacaktım! Akşam oluyordu! Sığınacak bir yer lazımdı. Hemen o bölgeden kaçtım. İleride bir dağ gördüm. Bir mağara yapıp oraya sığınabilirdim. Bir dakika. Bu seste ne! Zombi sesine çok benziyordu! Yoksa, bu dünya zombilerle mi dolu! Hemen dağa gittim ve kazmaya başladım. Kapıyı dirtle kapattım. Her şey çok karanlıktı. Bir ışık kaynağına ihtiyacım vardı. İçeriye ışık girmesi için dirtlerin yarısını kazdım. İçeriye nihayet ışık girmişti. Arkamı döndüğüm an kömür gördüm. Hemen kazdım. Bir meşale yapmıştım. Ateşini yakmak zor olmuştu. Hemen duvara astım. Yere uzanıp uykuya daldım.
Ah! Bacağım! Çok acıyordu. Bacağıma ok saplanmıştı. Bu ok nereden geldi şimdi? Yoksa burada yaşayan birileri mi var. Beni yabancı görüp ok saplamış olabilirlerdi. Oku yavaşça çıkardım. Zar zor ayağa kalktım. Bacağım çok acıyordu. Zar zor yürüyordum. Hemen dirti kazıp dışarı çıktım. Manzara çok etkileyiciydi. Sonra dün kömür bulduğumu hatırladım. Bu bölgelerde maden olabilirdi. Yavaşça yürüdüm. Buda ne! Önümde koskocaman kumla dolu bir tünel vardı. Burada kömür bulabileceğimi düşünmüştüm. Hemen yavaşça indim. Etrafı aydınlattım. Birden kömür gördüm ve aldım. Çok meşale yaparak ışık ihtiyacımı giderdim. Tahta kazmam ise kırılmak üzereydi. Taş kazdım ve taş kazma yaptım. Biraz daha derinlere inince demir gördüm. Ne tesadüf. Hemen demir bulmak. Demiri kazdım. Aniden derinlerden yeşil bir yaratık çıktı! Gerçekten çok korktum. Hemen kaçmaya başladım ama koşamıyordum! Aniden ayağım bir taşa takıldı ve düştüm. Yeşil yaratık yanıma gelince birden "SSSSSS" diye ses geldi ve patladı...
The Minecraft Bölüm 3 - İskelet!?!?!
Öhöhöh. Ağzım kumla dolmuştu. Hemen kumları salıverdim. Birde ne göreyim! Büyük bir delik. Bu canavarın patladığı çok fazla belliydi. Bunlardan daha fazla görmek istemiyordum. Hemen kaçtım. Acıkmıştım. Tahta kılıcımı aldım ve hayvan öldürdüm. Çiğ et yiyemezdim. Bir fırın lazımdı. Hemen evime döndüm. Yaram biraz iyileşmeye başlamıştı. Buna sevinmiştim. Çantamdaki çalışma masasını bir kenara yerleştirdim ve fırını işlemeye başladım. Fırını yaparken taş kazma çok işime yarıyordu. Hatta dayanıklıydı bile.
Sonunda fırınım bitmişti. Kömürü yerleştirdim ve zar zor fırını yaktım. Etleri yerleştirdim. O sırada çalışma masamda odunlarla bir şeyler yapmaya çalıştım. Aklıma kapı yapmak geldi. Hemen kapı işledim. Girişe kapıyı koymaya çalıştım. Başardım. Etleri de aldım ve dışarı geziye çıktım. Bir ormana rastladım. Ormana girince beyaz bir şey gördüm. Çok merak ettim. Yanına yaklaşınca birden ayağıma bir tane daha ok girdi. "AAAH!" diye acıyla bağırdım ve yere düştüm. Bu şey iskelete benzeyen canavardı! Yanıma daha da yaklaşıyordu! Tam ağaçtan ayrılınca canavar yanmaya başladı. Çok korktum ve koşmaya başladım. Bacağıma giren ok koştukça dahada acıtıyordu. O aradan hemen suya atladım. İskeletimsi şey yere düşmüştü. Sudan çıkıp iskeletin yanına yaklaştım. Elinde yay vardı ve arkasında birkaç tane ok. Bunları aldım. Artık çok fazla zor yürüyordum. Evime gitmem gerekiyordu. 5 dakikalık yola 30 dakikada varmıştım. Bu sırada evimin etrafında bir sürü koyun vardı. Bunları öldürüp yatak yapabilirdim. Öldürdüm. Yünleri aldım.
Çok yorgundum. Evime gelip odunları koydum ve yünleri pamuk örter gibi koydum. Yatağa uzandım ve uykuya daldım...
The Minecraft Bölüm 4 - Bu benim zamanım değil mi şimdi?
Bir rüya görüyordum.. Önümde siyah pelerinli, yüzü görünmeyen bir adam vardı. Hemen söylendim:
-Kimsin sen!
-Seni bu zamandan kurtaracak kişiyim.
-Bu bir rüya değil mi? İstersem kurtulabilirim.
-Ben gerçek zamanı kastettim.
-Buda ne demek şimdi?
-Bulunduğun zaman senin gerçek zamanın değil.
-Nasıl yani?
-Uçak seyahatini hatırlıyor musun? Uyuya kalmıştın ve kendini başka bir yerde bulmuştun. O uçak seni başka bir zamana yolladı. O uçakta uyuya kalanların başına hep bu gelmekte.
-Nasıl? Bu zamandan nasıl kurtulacağım o zaman?
-Artık onuda sen bul!
-Bir dakika! Bekle, dediğim anda uyandım.
O rüyadaki adamın söyledikleri gerçek miydi? Bunu anlamam zaman alacaktı. Dışarı çıkmak istedi m. Yataktan kalktım ve rahatça yürüdüm. Ayağımdaki yara iyileşmişti. Dışarıya çıktığımda kapının önünde bir tabela gördüm ve tabelada "Gördüğün rüya gerçek!" yazıyordu. Çok korktum.
Ben hangi zamandaydım? Şimdi bunun önemi yoktu. Kazmamı aldım ve dışarı çıktım. Bu arada odunum da azalmıştı. Ağaç kesmeliydim. Baltamı aldım ve 10 tane ağaç kestim. Son kestiğim ağacın arkasında sandık vardı. Sandığı açtım ve içinde kitap vardı. Kitabı açtım. Şunlar yazıyordu:
"Bu zamandan kurtulmanın tek yolu geçiş yapmak. Peki şimdiki sorun geçiş nasıl yapacağız? Obdisyen gerekli! Lavla suyu birleştirirsen bu oluşur! Bunları alarak geçişi yapacaksın. Geçişin yapıldığını sen biliyorsun. Tabi ki hatırlarsan..." yazıyordu. Geçişi nasıl yapacaktım ki. Lavı nereden bulacaktım. Doğru ya! Lavı madende bulabilirim. Ama bunun için çok derinlere inmem gerekiyor. Madene inmek için hazırlık yapmam gerekiyordu. Zırh, kazma gerekiyordu. İyi ki bunların yapılışını biliyormuşum! Evimin önündeki madene indim. Demir buldum ve hepsini kazdım. Çok fazla demirim olmuştu. Hatırladığım kadarıyla bunları eritmem gerekiyordu! Bunları fırında eritebilirdim. Eve gittim. Fırına demirleri yerleştirdim. Akşam oluyordu. Zaten uykumda gelmişti. Yatağa girdim ve uykuya daldım.
Uyandığımda demirler erimişti. Hemen bunları işlemeye başladım. Eskiden zırh yapabiliyordum. Ama nasıl yapıldığını hatırlamıyordum. Dakikalarca düşündüm ve aklıma geldi! Uzun uğraşlar sonucu yapabilmiştim. Kazma ve silahta yapmaya koyuldum. Bunları yapmak fazla zaman almamıştı. Lavı alabilmek için kova yaptım. Ama yaratıkları henüz daha iyi bilmiyordum. Gece olmasını bekledim. Dışarı çıktım ve yaratıkları incelemeye koyuldum...
The Minecraft Bölüm 5 - Köy?
Gitmek için tıklayın
Altlara doğru inin. Bölüm 5 görünecektir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------
Arkadaşlar umarım beğendiniz. Bu benim ilk hikayem. Önerilerinizi söylerseniz hikayeme bu önerilerinizi ekleyebilirim
