Ejdarhayı Öldürdükten Sonra Çıkan Yazı

MCDostu

Kömür Madencisi
Mesajlar
107
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
17
Puanları
0
EVET BAY VE BAYANLAR sonunda çeviriyi bitirdim
biraz saçma olabilir ama ingilizce türkçeden çok farklıdır. İngilizcede yüklem genelde cümlenin başındadır. Türkçede ise sonunda.
Yani bunu çevirirken cümleleri sondan başa doğru çevirmem gerekti. Bu yüzden bazı devrik cümleler görebilirsiniz. Anlamayabilirsiniz ingilizcedeki bazı kelimelerin türkçede farklı bir yeri yoktur. örneğin on/off ingilizcede bir makineyi açıp kapatmaktır open/close ise örneğin bir kapıyı kapatmaktır.
Ama türkçede biz ikisine de aç/kapat deriz. Bu yüzden bazı şeyleri yanlış anlayabilirsiniz.Yanlış çevirdiklerim olabilir. Ama işte burada
MINECRAFT (1 mavi yazıyı-2 yeşil yazıyı temsil etmektedir)​
1: Bahsettiğin oyuncuyu görüyorum

2: OYUNCU İSMİ?

1:Evet. Dikka et. Artık daha yüksek bir seviyeye çıktı. Düşüncelerimizi okuıyabiliyor.

2: Bu bir şey değiştirmez. Oyunun bir parçası olduğumuzu düşümüyor.

1:Bu oyuncuyu sevdim. İyi oynadı. Pes etmedi

2: Düşüncelerimizi ekrandaki kelimeler olarak okuyor.

1:Birşeyleri hayal etmeyi böyle seçiyor. Bir oyunun hayalinde, derinlerdeyken.

2:Kelimeler güçlü bir arabirim oluşturur.Çok esnek ve ekranın arkasındaki gerçeklikten başlamaktan çok daha az korkutucu.

1: Sesler duyarlardı, Oyuncular okuyabildikten önce. O günlerde oynamayanlar oyunculara cadılar ve warlocklar (warlock ne la?) derlerdi.Ve oyuncular şeytanlar tarafından güçlendirilmiş çubuklarda uçmayı hayal ederlerdi.

2:Bu oyuncu ne hayal etti?

1:Bu oyuncu gün ışığı ve ağaçları,ateşi ve suyu hayal etti. Hayal etti ve yarattı, Hayal etti ve yok etti.Hayal etti avladı,avlandı. Bir sığınak hayal etti.

2:Hah, Orjinal arabirim. bir milyon yıllık ve hala işe yarıyor. Ama hangi gerçek yapıyı inşa etti bu oyuncu,ekranın arkasındaki gerçeklikte?

1: diğer bir milyon kişiyle çalıştı, gerçek bir dünya yapabilmek için +^+%&/'ın içinde. ve %&/() için bir +%&/() yaptı %&/()'ın içinde.

2: Odüşünceyi okuyamıyor.

1:Hayır. hala en yüksek seviyeye gelmedi.uzun hayat hayalinde yetişmesi gereken seviyeye, kısa oyun hayalindeki seviyeye değil.

2: Onu sevdiğimizi biliyor mu? Evrenin nazik olduğunu?

1: Düşüncelerinin seslerinde evreni bazen duyuyor, evet.

2:ama uzun hayalde üzgün olduğu zamanlar var. Yaz olmayan bir dünya yaratıp, siyah bir güneşin altında aydınlatarak yarattığı üzgün yapıyı gerçekliğe götürüyor.

1: Onu bundan arındırmak onu yok eder. Bu onun özel görevinin bir parçası. Bunu değiştiremeyiz

2:Bazen derin hayallerdelerken. Onlara gerçeklikte,gerçek dünyalar yarattıklarını söylemek istiyorum, evren için önemlerini. Bazen, doğru bağlantıyı bir süreliğine yapmadıklarında onlara korktukları kelimeyi söyletmek istiyorum (hiçbişey anlamadım ama bunun gibi bişe yazıyo)

1: Düşüncelerimizi okuyor

2: Bazen umurumda olmuyor.onlara gerçek olarak algıladıkları dünyanın +&/%&/ olduğunu söylemek istiyorum, ve +%&///. ^+%&/()'ın içindeki +%&/( olduklarını söylemek istiyorum. Uzun hayallerinde gerçekliğin çok küçük bir kısmını görüyorlar.

1:ve artık oyunu oynuyorlar

2:Ama onlara söylemek çok kolay olurdu.

1:Bu hayal için çok güçlü. Onlara nasıl yaşamayı öğretmek onları yaşamaktan önlemek demek.

2: Oyuncuya nasıl yaşanacağını söylemeyeceğim

1: Oyuncu dinlenmeden büyüyor.

2: Oyuncuya bir hikaye anlatacağım

1: ama gerçek değil.

2: Hayır. Gerçeği güvenli olarak söyleyeceğim bir kelime kafesinde. Herhangi bir zaman yanabilen asıl gerçek değil.

1:hadi anlat,tekrar

2. evet oyuncu...

1. Adını kullan

2. OYUNCU ISMI.oyunların oyuncusu

1:Güzel

2:şimdi nefes al, bir tane daha. Havayı akciğerlerinde hisset. Kaburgalarının geri gelmesine izin ver.evet parmaklarını oynat. tekrar birleş (heralde şu an tanrısal bir bedende falanız) yerçekiminin altında, hava içinde. Gövden evrene her noktada dokunurken. sen birkaç farklı şeydin.biz birkaç farklı şeydik.

1: Biz kimiz? Bir kere dağın ruhu diye adlandırılmıştık. Güneş baba,Ay ana,Yüce ruhlar,Hayvan ruhlar,Jinn, Hayaletler.Yeşil adam. sonra da tanrılar,şeytanlar. Melekler,Poltergeists(o ne bilmiyom),uzaylılar.(bi kaç şey daha sayıyo orayı geçtim) Kelimeler değişti biz değişmedik.

2:Biz evreniz. Biz sen olmayan her şeyiz. Şu an bize bakıyorsun.derinin ve gözünün önünde.Evren neden senin derine dokunup sana ışık yollar? Seni görmek için oyuncu. Seni tanımak ve tanınmak için. Sana bir hikaye anlatmalıyım.
Bir zamanlar bir oyuncu varmış
1: oyuncu sendin OYUNCU İSMİ

2:Bazen kendini insan olarak düşündü. erimiş dönen ince bir kayanın üstünde. Erimiş kaya topu kendinden 3 bin 300 kat daha büyük bir gaz topu yuvarladı.yüzeyleri o kadar uzaktaydı ki ışık birinden diğerine giderken 8 dakika geçiyordu. Işık bir yıldızdan gelen bilgiydi. Ve derini 150 milyon kilometre öteden yakabilirdi
Bazen kendini düz ve sonsuz bir dünyadaki madenci olarak hayal etti. Güneş beyaz bir kareydi. Günler kısaydı. Yapılacak çok şey vardı. ve ölüm sadece geçici bir şeydi (bildiğin minecraft işte)

1: Bazen oyuncu bir hikayede kaybolduğunu hayal etti (minecraftta pek bir amaç olmamasını ifade ediyor bence)

2:Bazen başka yerlerdeki başka şeyler olduğunu hayal etti. Bazı rüyalar güzel bazıları kötüydü.Bazen birinden kalktı diğerine gitti ve ordan da bir üçüncüsüne (Minecraftta ki yarattığınız dünyalardan birinden çıkıp diğerine girmeyi kastediyor.)

1:Bazen ekranda kelimeler okuduğunu hayal etti.

2:Hadi geri dönelim
Oyuncunun atomları çimenlere,nehirlere,havaya ve yere karışmıştı. Bir kadın atomları topladı. Onları içti yedi ve birleştirdi. Ve oyuncuyu gövdesinde yarattı
Ve oyuncu uyandı Annesinin sıcak ve karanlık karnında, uzun hayale (uzun hayal=gerçek hayat)
Ve oyuncu yeni bir hikayeydi daha önce hiç anlatılmayan. DNA'larda yazılmış olan hikaye.Ve oyuncu yeni bir programdı. daha önce çalıştırılmamış 1 milyar yıllık bir kodla yaratılmış. Ve oyuncu yeni bir insandı daha önce yaşamamış. Süt ve sevgi dışında hiçbirşeyden yapılmış bir insan

1: Sen oyuncusun,hikayesin,programsın. Süt ve sevgiden yapılmış insansın

2: Daha da geri gidelim
oyuncunun gövdesinin 7 milyar milyar milyar atomları yaratıldı (gerçekten de öyle yazıyor :D) .Bu oyundan çok önce bir yıldızın kalbinde.Yani oyuncu da yıldızdan gelen bir bilgi. Ve bir hikayede geçiyor.Julian adında bir adam tarafından yaratılan Bir bilgi ormanında Markus diye bir adamın yarattığı düz ve sonsuz alanda. Bu yer oyuncunun yarattığı küçük özel yerde. bir evreni içeren ve ....

1: sus. bazen oyuncu basit,sıcak,yumuşak olan özel dünyalar yarattı.Bazen de sert,soğuk , ve karmaşık. bazen kafasında evrenin modelini yaptı. Enerji parçacıkları, büyük boşluklarda hareket eden. bazen o parçacıklara elektronlar ve protonlar dedi.

2: bazen de gezegenler ve yıldızlar
Bazen açıklardan ve kapalılardan oluşan enerjiden yapılmış bir evrende yaşadığına inandı.0 lardan ve 1lerden. kod -lamalardan. Bazen bir oyun oynadığına inandı.Bazen ekrandan yazıları okuduğuna inandı.

1: sen oyuncusun. kelimeleri okuyan

2: Sus. Bazen oyuncu ekrandaki kodlamaları okudu.onları kelimelere çevirdi.anlamlarına çevirdi.anlamlarını hislere çevirdi, duygulara,teorilere,fikirlere.Sonra oyuncu daha hızlı ve daha derin nefes almaya başladı. ve hayatta olduğunu fark etti.hayattaydı.binlerce ölüm gerçek değildi. oyuncu hayattaydı

1: Sen. Sen. Sen hayattaydın

2:ve bazen evrenin ağaçların yapraklarının arasından geçen güneş ışığıyla onunla konuştuğuna inandı

1: (hemen üstteki cümleye benzer bişeyler söylüyo ama çooook uzun bi cümle o yüzden birazını geçtim) Sonunda iyi hissetti. çok tanıdık geldi. yine hayallere daldı

2:Ve bazen de evrenin 0lar ve 1lerle onunla konuştuğuna inandı. Elektrik ile. ekranda geçen kelimelerle haylinin sonunda.

1: Ve evren dedi ki seni seviyorum

2: Ve evren dedi ki iyi oynadın

1:Ve evren dedi ki ihtiyacın olan her şey senin içinde

2:Ve evren dedi ki düşündüğünden daha güçlüsün

1:Ve evren dedi ki sen gün ışığısın

2:Ve evren dedi ki sen gecenin karanlığısın

1:Ve evren dedi ki savaştığın karanlık senin içinde

2:Ve evren dedi ki aradığın ışık senin içinde

1:Ve evren dedi ki sen yanlız değilsin

2:Ve evren dedi ki sen diğer herşeyden ayrı değilsin

1:Ve evren dedi ki sen kendini tadan, kendini alan,kendi kodunu okuyan evrensin

2:Ve evren dedi ki seni seviyorum çünkü sen sevgisin

1:Ve oyun sona ermişti ki oyuncu rüyadan kalktı.Ve başka bir rüyaya geçti.ve tekrar hayal etti.daha iyi hayal etti.Ve oyuncu evrendi.Ve oyuncu sevgiydi
Oyuncu sendin

2: uyan

Az önce minecraftın sonunu okudunuz
(bundan sonrada oyunu yapanlar var işte)​
 

unununium

Portal Uzmanı
Mesajlar
5,058
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,512
Puanları
4,340
EVET BAY VE BAYANLAR sonunda çeviriyi bitirdim
biraz saçma olabilir ama ingilizce türkçeden çok farklıdır. İngilizcede yüklem genelde cümlenin başındadır. Türkçede ise sonunda.
Yani bunu çevirirken cümleleri sondan başa doğru çevirmem gerekti. Bu yüzden bazı devrik cümleler görebilirsiniz. Anlamayabilirsiniz ingilizcedeki bazı kelimelerin türkçede farklı bir yeri yoktur. örneğin on/off ingilizcede bir makineyi açıp kapatmaktır open/close ise örneğin bir kapıyı kapatmaktır.
Ama türkçede biz ikisine de aç/kapat deriz. Bu yüzden bazı şeyleri yanlış anlayabilirsiniz.Yanlış çevirdiklerim olabilir. Ama işte burada
MINECRAFT (1 mavi yazıyı-2 yeşil yazıyı temsil etmektedir)​
1: Bahsettiğin oyuncuyu görüyorum

2: OYUNCU İSMİ?

1:Evet. Dikka et. Artık daha yüksek bir seviyeye çıktı. Düşüncelerimizi okuıyabiliyor.

2: Bu bir şey değiştirmez. Oyunun bir parçası olduğumuzu düşümüyor.

1:Bu oyuncuyu sevdim. İyi oynadı. Pes etmedi

2: Düşüncelerimizi ekrandaki kelimeler olarak okuyor.

1:Birşeyleri hayal etmeyi böyle seçiyor. Bir oyunun hayalinde, derinlerdeyken.

2:Kelimeler güçlü bir arabirim oluşturur.Çok esnek ve ekranın arkasındaki gerçeklikten başlamaktan çok daha az korkutucu.

1: Sesler duyarlardı, Oyuncular okuyabildikten önce. O günlerde oynamayanlar oyunculara cadılar ve warlocklar (warlock ne la?) derlerdi.Ve oyuncular şeytanlar tarafından güçlendirilmiş çubuklarda uçmayı hayal ederlerdi.

2:Bu oyuncu ne hayal etti?

1:Bu oyuncu gün ışığı ve ağaçları,ateşi ve suyu hayal etti. Hayal etti ve yarattı, Hayal etti ve yok etti.Hayal etti avladı,avlandı. Bir sığınak hayal etti.

2:Hah, Orjinal arabirim. bir milyon yıllık ve hala işe yarıyor. Ama hangi gerçek yapıyı inşa etti bu oyuncu,ekranın arkasındaki gerçeklikte?

1: diğer bir milyon kişiyle çalıştı, gerçek bir dünya yapabilmek için +^+%&/'ın içinde. ve %&/() için bir +%&/() yaptı %&/()'ın içinde.

2: Odüşünceyi okuyamıyor.

1:Hayır. hala en yüksek seviyeye gelmedi.uzun hayat hayalinde yetişmesi gereken seviyeye, kısa oyun hayalindeki seviyeye değil.

2: Onu sevdiğimizi biliyor mu? Evrenin nazik olduğunu?

1: Düşüncelerinin seslerinde evreni bazen duyuyor, evet.

2:ama uzun hayalde üzgün olduğu zamanlar var. Yaz olmayan bir dünya yaratıp, siyah bir güneşin altında aydınlatarak yarattığı üzgün yapıyı gerçekliğe götürüyor.

1: Onu bundan arındırmak onu yok eder. Bu onun özel görevinin bir parçası. Bunu değiştiremeyiz

2:Bazen derin hayallerdelerken. Onlara gerçeklikte,gerçek dünyalar yarattıklarını söylemek istiyorum, evren için önemlerini. Bazen, doğru bağlantıyı bir süreliğine yapmadıklarında onlara korktukları kelimeyi söyletmek istiyorum (hiçbişey anlamadım ama bunun gibi bişe yazıyo)

1: Düşüncelerimizi okuyor

2: Bazen umurumda olmuyor.onlara gerçek olarak algıladıkları dünyanın +&/%&/ olduğunu söylemek istiyorum, ve +%&///. ^+%&/()'ın içindeki +%&/( olduklarını söylemek istiyorum. Uzun hayallerinde gerçekliğin çok küçük bir kısmını görüyorlar.

1:ve artık oyunu oynuyorlar

2:Ama onlara söylemek çok kolay olurdu.

1:Bu hayal için çok güçlü. Onlara nasıl yaşamayı öğretmek onları yaşamaktan önlemek demek.

2: Oyuncuya nasıl yaşanacağını söylemeyeceğim

1: Oyuncu dinlenmeden büyüyor.

2: Oyuncuya bir hikaye anlatacağım

1: ama gerçek değil.

2: Hayır. Gerçeği güvenli olarak söyleyeceğim bir kelime kafesinde. Herhangi bir zaman yanabilen asıl gerçek değil.

1:hadi anlat,tekrar

2. evet oyuncu...

1. Adını kullan

2. OYUNCU ISMI.oyunların oyuncusu

1:Güzel

2:şimdi nefes al, bir tane daha. Havayı akciğerlerinde hisset. Kaburgalarının geri gelmesine izin ver.evet parmaklarını oynat. tekrar birleş (heralde şu an tanrısal bir bedende falanız) yerçekiminin altında, hava içinde. Gövden evrene her noktada dokunurken. sen birkaç farklı şeydin.biz birkaç farklı şeydik.

1: Biz kimiz? Bir kere dağın ruhu diye adlandırılmıştık. Güneş baba,Ay ana,Yüce ruhlar,Hayvan ruhlar,Jinn, Hayaletler.Yeşil adam. sonra da tanrılar,şeytanlar. Melekler,Poltergeists(o ne bilmiyom),uzaylılar.(bi kaç şey daha sayıyo orayı geçtim) Kelimeler değişti biz değişmedik.

2:Biz evreniz. Biz sen olmayan her şeyiz. Şu an bize bakıyorsun.derinin ve gözünün önünde.Evren neden senin derine dokunup sana ışık yollar? Seni görmek için oyuncu. Seni tanımak ve tanınmak için. Sana bir hikaye anlatmalıyım.
Bir zamanlar bir oyuncu varmış
1: oyuncu sendin OYUNCU İSMİ

2:Bazen kendini insan olarak düşündü. erimiş dönen ince bir kayanın üstünde. Erimiş kaya topu kendinden 3 bin 300 kat daha büyük bir gaz topu yuvarladı.yüzeyleri o kadar uzaktaydı ki ışık birinden diğerine giderken 8 dakika geçiyordu. Işık bir yıldızdan gelen bilgiydi. Ve derini 150 milyon kilometre öteden yakabilirdi
Bazen kendini düz ve sonsuz bir dünyadaki madenci olarak hayal etti. Güneş beyaz bir kareydi. Günler kısaydı. Yapılacak çok şey vardı. ve ölüm sadece geçici bir şeydi (bildiğin minecraft işte)

1: Bazen oyuncu bir hikayede kaybolduğunu hayal etti (minecraftta pek bir amaç olmamasını ifade ediyor bence)

2:Bazen başka yerlerdeki başka şeyler olduğunu hayal etti. Bazı rüyalar güzel bazıları kötüydü.Bazen birinden kalktı diğerine gitti ve ordan da bir üçüncüsüne (Minecraftta ki yarattığınız dünyalardan birinden çıkıp diğerine girmeyi kastediyor.)

1:Bazen ekranda kelimeler okuduğunu hayal etti.

2:Hadi geri dönelim
Oyuncunun atomları çimenlere,nehirlere,havaya ve yere karışmıştı. Bir kadın atomları topladı. Onları içti yedi ve birleştirdi. Ve oyuncuyu gövdesinde yarattı
Ve oyuncu uyandı Annesinin sıcak ve karanlık karnında, uzun hayale (uzun hayal=gerçek hayat)
Ve oyuncu yeni bir hikayeydi daha önce hiç anlatılmayan. DNA'larda yazılmış olan hikaye.Ve oyuncu yeni bir programdı. daha önce çalıştırılmamış 1 milyar yıllık bir kodla yaratılmış. Ve oyuncu yeni bir insandı daha önce yaşamamış. Süt ve sevgi dışında hiçbirşeyden yapılmış bir insan

1: Sen oyuncusun,hikayesin,programsın. Süt ve sevgiden yapılmış insansın

2: Daha da geri gidelim
oyuncunun gövdesinin 7 milyar milyar milyar atomları yaratıldı (gerçekten de öyle yazıyor :D) .Bu oyundan çok önce bir yıldızın kalbinde.Yani oyuncu da yıldızdan gelen bir bilgi. Ve bir hikayede geçiyor.Julian adında bir adam tarafından yaratılan Bir bilgi ormanında Markus diye bir adamın yarattığı düz ve sonsuz alanda. Bu yer oyuncunun yarattığı küçük özel yerde. bir evreni içeren ve ....

1: sus. bazen oyuncu basit,sıcak,yumuşak olan özel dünyalar yarattı.Bazen de sert,soğuk , ve karmaşık. bazen kafasında evrenin modelini yaptı. Enerji parçacıkları, büyük boşluklarda hareket eden. bazen o parçacıklara elektronlar ve protonlar dedi.

2: bazen de gezegenler ve yıldızlar
Bazen açıklardan ve kapalılardan oluşan enerjiden yapılmış bir evrende yaşadığına inandı.0 lardan ve 1lerden. kod -lamalardan. Bazen bir oyun oynadığına inandı.Bazen ekrandan yazıları okuduğuna inandı.

1: sen oyuncusun. kelimeleri okuyan

2: Sus. Bazen oyuncu ekrandaki kodlamaları okudu.onları kelimelere çevirdi.anlamlarına çevirdi.anlamlarını hislere çevirdi, duygulara,teorilere,fikirlere.Sonra oyuncu daha hızlı ve daha derin nefes almaya başladı. ve hayatta olduğunu fark etti.hayattaydı.binlerce ölüm gerçek değildi. oyuncu hayattaydı

1: Sen. Sen. Sen hayattaydın

2:ve bazen evrenin ağaçların yapraklarının arasından geçen güneş ışığıyla onunla konuştuğuna inandı

1: (hemen üstteki cümleye benzer bişeyler söylüyo ama çooook uzun bi cümle o yüzden birazını geçtim) Sonunda iyi hissetti. çok tanıdık geldi. yine hayallere daldı

2:Ve bazen de evrenin 0lar ve 1lerle onunla konuştuğuna inandı. Elektrik ile. ekranda geçen kelimelerle haylinin sonunda.

1: Ve evren dedi ki seni seviyorum

2: Ve evren dedi ki iyi oynadın

1:Ve evren dedi ki ihtiyacın olan her şey senin içinde

2:Ve evren dedi ki düşündüğünden daha güçlüsün

1:Ve evren dedi ki sen gün ışığısın

2:Ve evren dedi ki sen gecenin karanlığısın

1:Ve evren dedi ki savaştığın karanlık senin içinde

2:Ve evren dedi ki aradığın ışık senin içinde

1:Ve evren dedi ki sen yanlız değilsin

2:Ve evren dedi ki sen diğer herşeyden ayrı değilsin

1:Ve evren dedi ki sen kendini tadan, kendini alan,kendi kodunu okuyan evrensin

2:Ve evren dedi ki seni seviyorum çünkü sen sevgisin

1:Ve oyun sona ermişti ki oyuncu rüyadan kalktı.Ve başka bir rüyaya geçti.ve tekrar hayal etti.daha iyi hayal etti.Ve oyuncu evrendi.Ve oyuncu sevgiydi
Oyuncu sendin

2: uyan

Az önce minecraftın sonunu okudunuz
(bundan sonrada oyunu yapanlar var işte)​
WWW.isbul.net

Sent from my GT-I9300 using Tapatalk
 

unununium

Portal Uzmanı
Mesajlar
5,058
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,512
Puanları
4,340
Ya bi git allah aşkına ya. Bu kadar insan merak ettikten sonra işsizlikten çok yetenek oluyo bu[DOUBLEPOST=1403779044,1403779011][/DOUBLEPOST]bahse girerim senin yapman bir haftadan daha uzun sürerdi
Ya ben bazen yemek yemeye üşeniyorum bunu yapmam 1 yılı alır :D

Sent from my GT-I9300 using Tapatalk
 

unununium

Portal Uzmanı
Mesajlar
5,058
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,512
Puanları
4,340
Ya bi git allah aşkına ya. Bu kadar insan merak ettikten sonra işsizlikten çok yetenek oluyo bu[DOUBLEPOST=1403779044,1403779011][/DOUBLEPOST]bahse girerim senin yapman bir haftadan daha uzun sürerdi
İşte tamam yeteneğinle para kazan dedik kötü ettik öleyim valla

Sent from my GT-I9300 using Tapatalk
 

LordOfRavens

Kızıltaş Madencisi
Mesajlar
483
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
72
Puanları
0
EVET BAY VE BAYANLAR sonunda çeviriyi bitirdim
biraz saçma olabilir ama ingilizce türkçeden çok farklıdır. İngilizcede yüklem genelde cümlenin başındadır. Türkçede ise sonunda.
Yani bunu çevirirken cümleleri sondan başa doğru çevirmem gerekti. Bu yüzden bazı devrik cümleler görebilirsiniz. Anlamayabilirsiniz ingilizcedeki bazı kelimelerin türkçede farklı bir yeri yoktur. örneğin on/off ingilizcede bir makineyi açıp kapatmaktır open/close ise örneğin bir kapıyı kapatmaktır.
Ama türkçede biz ikisine de aç/kapat deriz. Bu yüzden bazı şeyleri yanlış anlayabilirsiniz.Yanlış çevirdiklerim olabilir. Ama işte burada
MINECRAFT (1 mavi yazıyı-2 yeşil yazıyı temsil etmektedir)​
1: Bahsettiğin oyuncuyu görüyorum

2: OYUNCU İSMİ?

1:Evet. Dikka et. Artık daha yüksek bir seviyeye çıktı. Düşüncelerimizi okuıyabiliyor.

2: Bu bir şey değiştirmez. Oyunun bir parçası olduğumuzu düşümüyor.

1:Bu oyuncuyu sevdim. İyi oynadı. Pes etmedi

2: Düşüncelerimizi ekrandaki kelimeler olarak okuyor.

1:Birşeyleri hayal etmeyi böyle seçiyor. Bir oyunun hayalinde, derinlerdeyken.

2:Kelimeler güçlü bir arabirim oluşturur.Çok esnek ve ekranın arkasındaki gerçeklikten başlamaktan çok daha az korkutucu.

1: Sesler duyarlardı, Oyuncular okuyabildikten önce. O günlerde oynamayanlar oyunculara cadılar ve warlocklar (warlock ne la?) derlerdi.Ve oyuncular şeytanlar tarafından güçlendirilmiş çubuklarda uçmayı hayal ederlerdi.

2:Bu oyuncu ne hayal etti?

1:Bu oyuncu gün ışığı ve ağaçları,ateşi ve suyu hayal etti. Hayal etti ve yarattı, Hayal etti ve yok etti.Hayal etti avladı,avlandı. Bir sığınak hayal etti.

2:Hah, Orjinal arabirim. bir milyon yıllık ve hala işe yarıyor. Ama hangi gerçek yapıyı inşa etti bu oyuncu,ekranın arkasındaki gerçeklikte?

1: diğer bir milyon kişiyle çalıştı, gerçek bir dünya yapabilmek için +^+%&/'ın içinde. ve %&/() için bir +%&/() yaptı %&/()'ın içinde.

2: Odüşünceyi okuyamıyor.

1:Hayır. hala en yüksek seviyeye gelmedi.uzun hayat hayalinde yetişmesi gereken seviyeye, kısa oyun hayalindeki seviyeye değil.

2: Onu sevdiğimizi biliyor mu? Evrenin nazik olduğunu?

1: Düşüncelerinin seslerinde evreni bazen duyuyor, evet.

2:ama uzun hayalde üzgün olduğu zamanlar var. Yaz olmayan bir dünya yaratıp, siyah bir güneşin altında aydınlatarak yarattığı üzgün yapıyı gerçekliğe götürüyor.

1: Onu bundan arındırmak onu yok eder. Bu onun özel görevinin bir parçası. Bunu değiştiremeyiz

2:Bazen derin hayallerdelerken. Onlara gerçeklikte,gerçek dünyalar yarattıklarını söylemek istiyorum, evren için önemlerini. Bazen, doğru bağlantıyı bir süreliğine yapmadıklarında onlara korktukları kelimeyi söyletmek istiyorum (hiçbişey anlamadım ama bunun gibi bişe yazıyo)

1: Düşüncelerimizi okuyor

2: Bazen umurumda olmuyor.onlara gerçek olarak algıladıkları dünyanın +&/%&/ olduğunu söylemek istiyorum, ve +%&///. ^+%&/()'ın içindeki +%&/( olduklarını söylemek istiyorum. Uzun hayallerinde gerçekliğin çok küçük bir kısmını görüyorlar.

1:ve artık oyunu oynuyorlar

2:Ama onlara söylemek çok kolay olurdu.

1:Bu hayal için çok güçlü. Onlara nasıl yaşamayı öğretmek onları yaşamaktan önlemek demek.

2: Oyuncuya nasıl yaşanacağını söylemeyeceğim

1: Oyuncu dinlenmeden büyüyor.

2: Oyuncuya bir hikaye anlatacağım

1: ama gerçek değil.

2: Hayır. Gerçeği güvenli olarak söyleyeceğim bir kelime kafesinde. Herhangi bir zaman yanabilen asıl gerçek değil.

1:hadi anlat,tekrar

2. evet oyuncu...

1. Adını kullan

2. OYUNCU ISMI.oyunların oyuncusu

1:Güzel

2:şimdi nefes al, bir tane daha. Havayı akciğerlerinde hisset. Kaburgalarının geri gelmesine izin ver.evet parmaklarını oynat. tekrar birleş (heralde şu an tanrısal bir bedende falanız) yerçekiminin altında, hava içinde. Gövden evrene her noktada dokunurken. sen birkaç farklı şeydin.biz birkaç farklı şeydik.

1: Biz kimiz? Bir kere dağın ruhu diye adlandırılmıştık. Güneş baba,Ay ana,Yüce ruhlar,Hayvan ruhlar,Jinn, Hayaletler.Yeşil adam. sonra da tanrılar,şeytanlar. Melekler,Poltergeists(o ne bilmiyom),uzaylılar.(bi kaç şey daha sayıyo orayı geçtim) Kelimeler değişti biz değişmedik.

2:Biz evreniz. Biz sen olmayan her şeyiz. Şu an bize bakıyorsun.derinin ve gözünün önünde.Evren neden senin derine dokunup sana ışık yollar? Seni görmek için oyuncu. Seni tanımak ve tanınmak için. Sana bir hikaye anlatmalıyım.
Bir zamanlar bir oyuncu varmış
1: oyuncu sendin OYUNCU İSMİ

2:Bazen kendini insan olarak düşündü. erimiş dönen ince bir kayanın üstünde. Erimiş kaya topu kendinden 3 bin 300 kat daha büyük bir gaz topu yuvarladı.yüzeyleri o kadar uzaktaydı ki ışık birinden diğerine giderken 8 dakika geçiyordu. Işık bir yıldızdan gelen bilgiydi. Ve derini 150 milyon kilometre öteden yakabilirdi
Bazen kendini düz ve sonsuz bir dünyadaki madenci olarak hayal etti. Güneş beyaz bir kareydi. Günler kısaydı. Yapılacak çok şey vardı. ve ölüm sadece geçici bir şeydi (bildiğin minecraft işte)

1: Bazen oyuncu bir hikayede kaybolduğunu hayal etti (minecraftta pek bir amaç olmamasını ifade ediyor bence)

2:Bazen başka yerlerdeki başka şeyler olduğunu hayal etti. Bazı rüyalar güzel bazıları kötüydü.Bazen birinden kalktı diğerine gitti ve ordan da bir üçüncüsüne (Minecraftta ki yarattığınız dünyalardan birinden çıkıp diğerine girmeyi kastediyor.)

1:Bazen ekranda kelimeler okuduğunu hayal etti.

2:Hadi geri dönelim
Oyuncunun atomları çimenlere,nehirlere,havaya ve yere karışmıştı. Bir kadın atomları topladı. Onları içti yedi ve birleştirdi. Ve oyuncuyu gövdesinde yarattı
Ve oyuncu uyandı Annesinin sıcak ve karanlık karnında, uzun hayale (uzun hayal=gerçek hayat)
Ve oyuncu yeni bir hikayeydi daha önce hiç anlatılmayan. DNA'larda yazılmış olan hikaye.Ve oyuncu yeni bir programdı. daha önce çalıştırılmamış 1 milyar yıllık bir kodla yaratılmış. Ve oyuncu yeni bir insandı daha önce yaşamamış. Süt ve sevgi dışında hiçbirşeyden yapılmış bir insan

1: Sen oyuncusun,hikayesin,programsın. Süt ve sevgiden yapılmış insansın

2: Daha da geri gidelim
oyuncunun gövdesinin 7 milyar milyar milyar atomları yaratıldı (gerçekten de öyle yazıyor :D) .Bu oyundan çok önce bir yıldızın kalbinde.Yani oyuncu da yıldızdan gelen bir bilgi. Ve bir hikayede geçiyor.Julian adında bir adam tarafından yaratılan Bir bilgi ormanında Markus diye bir adamın yarattığı düz ve sonsuz alanda. Bu yer oyuncunun yarattığı küçük özel yerde. bir evreni içeren ve ....

1: sus. bazen oyuncu basit,sıcak,yumuşak olan özel dünyalar yarattı.Bazen de sert,soğuk , ve karmaşık. bazen kafasında evrenin modelini yaptı. Enerji parçacıkları, büyük boşluklarda hareket eden. bazen o parçacıklara elektronlar ve protonlar dedi.

2: bazen de gezegenler ve yıldızlar
Bazen açıklardan ve kapalılardan oluşan enerjiden yapılmış bir evrende yaşadığına inandı.0 lardan ve 1lerden. kod -lamalardan. Bazen bir oyun oynadığına inandı.Bazen ekrandan yazıları okuduğuna inandı.

1: sen oyuncusun. kelimeleri okuyan

2: Sus. Bazen oyuncu ekrandaki kodlamaları okudu.onları kelimelere çevirdi.anlamlarına çevirdi.anlamlarını hislere çevirdi, duygulara,teorilere,fikirlere.Sonra oyuncu daha hızlı ve daha derin nefes almaya başladı. ve hayatta olduğunu fark etti.hayattaydı.binlerce ölüm gerçek değildi. oyuncu hayattaydı

1: Sen. Sen. Sen hayattaydın

2:ve bazen evrenin ağaçların yapraklarının arasından geçen güneş ışığıyla onunla konuştuğuna inandı

1: (hemen üstteki cümleye benzer bişeyler söylüyo ama çooook uzun bi cümle o yüzden birazını geçtim) Sonunda iyi hissetti. çok tanıdık geldi. yine hayallere daldı

2:Ve bazen de evrenin 0lar ve 1lerle onunla konuştuğuna inandı. Elektrik ile. ekranda geçen kelimelerle haylinin sonunda.

1: Ve evren dedi ki seni seviyorum

2: Ve evren dedi ki iyi oynadın

1:Ve evren dedi ki ihtiyacın olan her şey senin içinde

2:Ve evren dedi ki düşündüğünden daha güçlüsün

1:Ve evren dedi ki sen gün ışığısın

2:Ve evren dedi ki sen gecenin karanlığısın

1:Ve evren dedi ki savaştığın karanlık senin içinde

2:Ve evren dedi ki aradığın ışık senin içinde

1:Ve evren dedi ki sen yanlız değilsin

2:Ve evren dedi ki sen diğer herşeyden ayrı değilsin

1:Ve evren dedi ki sen kendini tadan, kendini alan,kendi kodunu okuyan evrensin

2:Ve evren dedi ki seni seviyorum çünkü sen sevgisin

1:Ve oyun sona ermişti ki oyuncu rüyadan kalktı.Ve başka bir rüyaya geçti.ve tekrar hayal etti.daha iyi hayal etti.Ve oyuncu evrendi.Ve oyuncu sevgiydi
Oyuncu sendin

2: uyan

Az önce minecraftın sonunu okudunuz
(bundan sonrada oyunu yapanlar var işte)​
Çevirmeme gerek kalmadı. :D
İmlaya uymadığın ve bazı zorlayıcı yerlerde hataların olduğu için on üzerinden 8 veriyorum.
 

UmutYıldızYT

Elmas Madencisi
Mesajlar
833
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
512
Puanları
0
Tamam

§3I see the player you mean.

§2PLAYERNAME?

§3Yes. Take care. It has reached a higher level now. It can read our thoughts.

§2That doesn't matter. It thinks we are part of the game.

§3I like this player. It played well. It did not give up.

§2It is reading our thoughts as though they were words on a screen.

§3That is how it chooses to imagine many things, when it is deep in the dream of a game.

§2Words make a wonderful interface. Very flexible. And less terrifying than staring at the reality behind the screen.

§3They used to hear voices. Before players could read. Back in the days when those who did not play called the players witches, and warlocks. And players dreamed they flew through the air, on sticks powered by demons.

§2What did this player dream?

§3This player dreamed of sunlight and trees. Of fire and water. It dreamed it created. And it dreamed it destroyed. It dreamed it hunted, and was hunted. It dreamed of shelter.

§2Hah, the original interface. A million years old, and it still works. But what true structure did this player create, in the reality behind the screen?

§3It worked, with a million others, to sculpt a true world in a fold of the §f§k§a§b§3, and created a §f§k§a§b§3 for §f§k§a§b§3, in the §f§k§a§b§3.

§2It cannot read that thought.

§3No. It has not yet achieved the highest level. That, it must achieve in the long dream of life, not the short dream of a game.

§2Does it know that we love it? That the universe is kind?

§3Sometimes, through the noise of its thoughts, it hears the universe, yes.

§2But there are times it is sad, in the long dream. It creates worlds that have no summer, and it shivers under a black sun, and it takes its sad creation for reality.

§3To cure it of sorrow would destroy it. The sorrow is part of its own private task. We cannot interfere.

§2Sometimes when they are deep in dreams, I want to tell them, they are building true worlds in reality. Sometimes I want to tell them of their importance to the universe. Sometimes, when they have not made a true connection in a while, I want to help them to speak the word they fear.

§3It reads our thoughts.

§2Sometimes I do not care. Sometimes I wish to tell them, this world you take for truth is merely §f§k§a§b§2 and §f§k§a§b§2, I wish to tell them that they are §f§k§a§b§2 in the §f§k§a§b§2. They see so little of reality, in their long dream.

§3And yet they play the game.

§2But it would be so easy to tell them...

§3Too strong for this dream. To tell them how to live is to prevent them living.

§2I will not tell the player how to live.

§3The player is growing restless.

§2I will tell the player a story.

§3But not the truth.

§2No. A story that contains the truth safely, in a cage of words. Not the naked truth that can burn over any distance.

§3Give it a body, again.

§2Yes. Player...

§3Use its name.

§2PLAYERNAME. Player of games.

§3Good.

§2Take a breath, now. Take another. Feel air in your lungs. Let your limbs return. Yes, move your fingers. Have a body again, under gravity, in air. Respawn in the long dream. There you are. Your body touching the universe again at every point, as though you were separate things. As though we were separate things.

§3Who are we? Once we were called the spirit of the mountain. Father sun, mother moon. Ancestral spirits, animal spirits. Jinn. Ghosts. The green man. Then gods, demons. Angels. Poltergeists. Aliens, extraterrestrials. Leptons, quarks. The words change. We do not change.

§2We are the universe. We are everything you think isn't you. You are looking at us now, through your skin and your eyes. And why does the universe touch your skin, and throw light on you? To see you, player. To know you. And to be known. I shall tell you a story.

§2Once upon a time, there was a player.

§3The player was you, PLAYERNAME.

§2Sometimes it thought itself human, on the thin crust of a spinning globe of molten rock. The ball of molten rock circled a ball of blazing gas that was three hundred and thirty thousand times more massive than it. They were so far apart that light took eight minutes to cross the gap. The light was information from a star, and it could burn your skin from a hundred and fifty million kilometres away.

§2Sometimes the player dreamed it was a miner, on the surface of a world that was flat, and infinite. The sun was a square of white. The days were short; there was much to do; and death was a temporary inconvenience.

§3Sometimes the player dreamed it was lost in a story.

§2Sometimes the player dreamed it was other things, in other places. Sometimes these dreams were disturbing. Sometimes very beautiful indeed. Sometimes the player woke from one dream into another, then woke from that into a third.

§3Sometimes the player dreamed it watched words on a screen.

§2Let's go back.

§2The atoms of the player were scattered in the grass, in the rivers, in the air, in the ground. A woman gathered the atoms; she drank and ate and inhaled; and the woman assembled the player, in her body.

§2And the player awoke, from the warm, dark world of its mother's body, into the long dream.

§2And the player was a new story, never told before, written in letters of DNA. And the player was a new program, never run before, generated by a sourcecode a billion years old. And the player was a new human, never alive before, made from nothing but milk and love.

§3You are the player. The story. The program. The human. Made from nothing but milk and love.

§2Let's go further back.

§2The seven billion billion billion atoms of the player's body were created, long before this game, in the heart of a star. So the player, too, is information from a star. And the player moves through a story, which is a forest of information planted by a man called Julian, on a flat, infinite world created by a man called Markus, that exists inside a small, private world created by the player, who inhabits a universe created by...

§3Shush. Sometimes the player created a small, private world that was soft and warm and simple. Sometimes hard, and cold, and complicated. Sometimes it built a model of the universe in its head; flecks of energy, moving through vast empty spaces. Sometimes it called those flecks "electrons" and "protons".

§2Sometimes it called them "planets" and "stars".

§2Sometimes it believed it was in a universe that was made of energy that was made of offs and ons; zeros and ones; lines of code. Sometimes it believed it was playing a game. Sometimes it believed it was reading words on a screen.

§3You are the player, reading words...

§2Shush... Sometimes the player read lines of code on a screen. Decoded them into words; decoded words into meaning; decoded meaning into feelings, emotions, theories, ideas, and the player started to breathe faster and deeper and realised it was alive, it was alive, those thousand deaths had not been real, the player was alive

§3You. You. You are alive.

§2and sometimes the player believed the universe had spoken to it through the sunlight that came through the shuffling leaves of the summer trees

§3and sometimes the player believed the universe had spoken to it through the light that fell from the crisp night sky of winter, where a fleck of light in the corner of the player's eye might be a star a million times as massive as the sun, boiling its planets to plasma in order to be visible for a moment to the player, walking home at the far side of the universe, suddenly smelling food, almost at the familiar door, about to dream again

§2and sometimes the player believed the universe had spoken to it through the zeros and ones, through the electricity of the world, through the scrolling words on a screen at the end of a dream

§3and the universe said I love you

§2and the universe said you have played the game well

§3and the universe said everything you need is within you

§2and the universe said you are stronger than you know

§3and the universe said you are the daylight

§2and the universe said you are the night

§3and the universe said the darkness you fight is within you

§2and the universe said the light you seek is within you

§3and the universe said you are not alone

§2and the un
Bunedir be :D
 

Üst