Bölüm 1 Gidebildiğin Kadar

Devamı gelsinmi ?


  • Kullanılan toplam oy
    1
  • Anket kapatılmış .

sisiante02

Marangoz
Mesajlar
43
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
13
Puanları
110
Çok Yavaş Yazıyosun ya XD
Aslında bende isterim her gün 3 4 bölüm yazmak ama bir elim kırıldı diğeride çatladı sol ellede yazmak çok sıkıntı da :D ne olduğunu özelden anlatırım merak ettiysen :D[DOUBLEPOST=1404945851,1404497246][/DOUBLEPOST]Bölüm 9
Gerekli izinleri zar zor alsam da ustayla konuşmuştum ve doğu bölgesine doğru gidiyordum. Acaba bu boyut büyücüsü nasıl birisi ve bu büyü nasıl bir büyü ve ben bu herifi nasıl bulurum ? kafam çok karışıktı ve bunları da düşünecek pek fırsatım olmadı aslında. Neyse ne çok da umurumda. O herifi bulacağım zorluk çıkarırsa pataklayıp güçlerini öyle alacağım.
Bu aralar kendimi hiç iyi hissetmiyorum sol gözüm çok acıyor, boyutlar arasında kaydığım dan beri yaklaşık bir ay oldu ama gözüm hala düzelmedi yani hangi normal insanın gözü kırmızı renkli olur ki hem öteki gözüm de yeşil. Bu gerçekten tuhaf ama sırf gözükmesin diye saçımı uzattım ve sol gözümü öyle kapatıyorum çünkü görenler benden korkuyorlar özellikle de çocuklar. Neden şu an da bunları düşünüyorum en ufak bir fikrim yok ama yolculuğun neredeyse yarısı bitmişti doğuda ki şehri görebiliyordum. Tam o anda en azından başıma bir şey gelmedi derken büyü ile kendini hızlandırmış hıyarın teki bana çarptı !
Lotus (kendine geldikten sonra ) : Hey ! Pislik herif ! Her zaman yol üstünde ki insanlara mı çarparsın ha ?
Hızlı koşan hıyar : Ne diyorsun sen lan ! Yoluma çıkan sendin ! Kavga falan mı istiyorsun ha !
Lotus : [Aslında büyüye aldanmamak lazım çocukmuş bu !] Neyse ne abi nereye böyle aceleyle !
Hızlı koşan hıyar abi : Öncelikle benim adım abi değil emo herif adım Wear ! Takeru Wear ! Tamam mı emo herif ?
Lotus : İyi iyi ! Takeru ! Ben de Lotus Vincer !
Takeru : Ne kadar kabasın yeni tanıştığın birisine ilk ismi ile sesleniyorsun Vincer-san (san japonca da bi saygı ekidir haberiniz ola)
Lotus : Sen de bana Lotus de abi !
Takeru : Kaç kere diyeceğim adım Takeru abi değil Lotus-san !
Lotus : Evlat onu bunu bırak da sen nereye gidiyorsun ?
Takeru : Doğu şehrine gidiyorum peki ya siz ?
Lotus : Aynı yol üstündeyiz desene ! Boyut büyücüsü bir herif varmış onu arıyorum.
Takeru : Sen de mi o herifi arıyorsun ?
Lotus : Ne ? Senin gibi bir abi.. Yani Takeru sen niye onu arıyorsun ?
Takeru : Ben kafa avcısıyım o herif de suçlu bu yüzden arıyorum onu. Baştan söyleyeyim Lotus-san o herifin ödülü benimdir.
Lotus : Ödül falan umurumda değil !
Takeru : Peki neden o herifin peşindesin ?
Lotus : Suçlu olduğunu bilmiyordum sadece gücünün peşindeyim !
Takeru : Nasıl yani adamın büyü gücünü mü kurutacaksın ?
Lotus : Hayır ! Onun büyüsünü kopya laya cağım ve diğer boyuta gideceğim !
Takeru : Dur dur dur bir dakika.. 1. Sen nasıl büyü kopya laya biliyorsun bu imkansız bir şey 2. Hangi manyak boyut değiştirmek ister ! ve son olarak 3. Söylemeden edemeyeceğim Lotus-san tam bir emosun !
Lotus : ( Bunu derken bir eliyle buz diğer eliyle ateş büyüsü yapar ve vücudundan elektrikler çıkar. ) 1. Beni keşişler yetiştirdi o yüzden antik büyü olarak büyüleri kopya laya biliyorum ve onları muhafaza edebiliyorum ayrıca ışınlanada biliyorum 2. Daha önce iki boyut arasın da sevdiğim kişi ile sıkıştık kurtulduk ama o şeytanların var olduğu başka bir boyuta çekildi. 3. (saçını geri atar ve gözünü gösterir) keyfimden emo luk yapmıyorum şu göze bak kırmızı !!!!!
Takeru : Lotus-san ?
Lotus : Ne var !?
Takeru : Ucube bir canavar falan mısınız ?
Lotus (gülerek) : Tabi ki de hayır abi sadece Fairy Tail'in En iyi büyücülerinden birisiyim !
Takeru : Ne !!!? Sen Fairy Tail den misin ?
Lonca işaretimi gösterdikten sonra inandı (iç çeker) offfff.
Lotus : abi yeterince çene çaldık hadi gidelim !
Takeru : Hızıma yetişebilir misin Lotus-san ?
Direk ona dokundum ve güçlerini kopyaladım.
Takeru : Ne yaptın sen !?
Lotus (Önden büyü ile koşturmaya başlar) : Tozumu yut abi !
Takeru (Peşinden koşar) : Kahrolası ucube emo !!!!!
Takeru ile şehre bir saatte vardık ama pek fazla gücü kalmadığı için arama işini yarına bırakacağız. Takeru buraları daha iyi biliyormuş ve bir kaynağı olduğunu söyledi ama umarım işe yarar şimdilik sadece kiraladığımız otel odasının camından yıldızlara bakıyorum ve Rin'i görmek istiyorum.
 

zombiespaceman1

Işık Taşı Madencisi
Mesajlar
3,798
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
2,643
Puanları
6,650
bölüm 9 çıkmasına rağmen ben 1.cideki bir hataya dikkat ettim . Başlangıçta üşüyorum ,yağıyor gibi kelimeler kullanırken birden mağara bulmuştum , şunu yapmıştım olayına girmişsin.
 

sisiante02

Marangoz
Mesajlar
43
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
13
Puanları
110
bölüm 9 çıkmasına rağmen ben 1.cideki bir hataya dikkat ettim . Başlangıçta üşüyorum ,yağıyor gibi kelimeler kullanırken birden mağara bulmuştum , şunu yapmıştım olayına girmişsin.
aslında hata değil dediğin şey hikayenin zaman kavramını germek oluyor. Kafa kurcalıyor bazen ama her ana göre de değişen bir durum dış anlatım ve ilk elden anlatım olarak düşünebilirsin bunu kısacası.
 

sisiante02

Marangoz
Mesajlar
43
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
13
Puanları
110
Başlamadan yazıyım merak edenler olabilir özel hayatım da birkaç şey oldu bu yüzden hikayenin devamını getiremedim hala bir kaç sıkıntım var lakin elimden geldiği kadar devam edeceğim merak etmeyin.
Bölüm 10 : Nedenler ve Sebepler !
Takeru ben yıldızlara bakarken odaya geldi.
Takeru : Lotus-san banyoyu kullanabilirsiniz şimdi.
Lotus : Lan abi ! Ben niye seninle aynı odada kalmak zorundayım !
Takeru : Hadi ama ! Çok az param vardı siz de babanın parası değil benim param dediniz bu yüzden ben de bur da kalacağım bir kaç günlüğüne bay emo-san !
Lotus : İyi iyi. Ne halin varsa gör.
Lotus banyo da kendi kendine : Acaba Rin şu an da ne yapıyordur ?
Takeru kapının önünden geçerken duyar : Rin mi ? Oooooo Lotus-san ?!
Lotus : Lan ! Sapık mısın sen abi ?! Defol lan !
Takeru : Tamam tamam.
Lotus banyodan çıkıp odasına giderken yemek kokusu alıyordu üzerini değiştirdikten sonra mutfağa yöneldi.
Lotus ( gülerek ) : Elinde hamaratmış lan senin ! Sen evde kalmazsın !
Takeru : Hey ! Neyse ne borcumu ödüyorum var say eğer Lotus-san oda tutmasaydı büyük ihtimalle dışarı da falan uyurdum.
Lotus : Yemeğe hayır demem ama bu yüzden ödemedim parayı haberin olsun.
Takeru : Neden peki Lotus-san ?
Lotus : Aynı adamı arıyoruz bir kere ikincisi bu şehir ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum üçüncüsü yeni bir gücüm daha oldu.
Takeru : Greed (aç gözlü demektir. Gııriidoo diye okunuyor yanlış telaffuz edin istemem neyse. ) .
Lotus : Hey ! Beni diğer büyücülerle bir tutma abi !
Takeru : Ne gibi ? Senin tek farkın büyü türlerini kopyalayabilmen antik bir büyü türü galiba ?
Lotus : Doğru antik büyüdür. Madem merak ettin anlatıyım sana. Ailem ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum tek bildiğim keşişlerin elinde büyüdüğüm orada hem bu büyü bana öğretildi hem de kan bağımız olmasa da ailem diyebileceğim kişiler tanıdım ama o kadar da mutlu bitmedi sonu.
Takeru : Ne oldu ki ?
Lotus ( Bir yandan Takeru'nun yaptığı ahtopotu yerken ) : Kardeşim dediğim kişilerden birisi güç hırsı ile keşişlerin bile bulaşmadığı büyü gücünü almaktan korktuğu birinin gücünü aldı ben bu sırada kendi ustamla özel eğitimde idim. Döndüğümüz zaman tüm keşişler ve öğrenciler ölüydü. Aru ise üstü başı kan içinde olmasına rağmen gülüyordu ve yeterli değil diye sayıklıyordu. Evet o Aru delirmişti beni görünce beni de öldürmeye çalıştı bana kara büyü dalgası yolladı ama önüme ustam geçti . Orada da ustamı kaybettim. Son sözlerini söyleyeceğim sana : Lotus ! Kaç ! Bir gün büyülerini salmaya başladı kaç Fiore ye git. Fairy Tail adında ki loncanın ustasına olanları ve benim öğrencim olduğunu anlat o zaman Makarov seni bırakmayacaktır ! Kaç !
Takeru : Sen ne yaptın peki ?
Lotus : O an Aru yu durdurmak imkansızdı sana öğrendiğim bu büyünün bir özelliğinden bahsedeyim eğer kopyaladığımız tüm büyüleri feda edersek büyü türlerinin gücüne göre bir patlama oluşturabiliriz. Tabi sonra tekrardan aynı büyüleri kopyalayabiliyorsun ama büyük bir çapta kitlesel yıkım oluşuyor. Aru tüm şehri yok etti. Ben ise çok az büyü kopyalamıştım fazla büyü kopyalamamız yasaktı çünkü tüm güçlerimi feda edip oradan ışınlandım ama tüm kasaba yok olmuştu.
Takeru : Anlamadığım bir şey var madem tüm güçlerini feda ettin hala nasıl ışınlanabiliyorsun. Bana ışınlana bildiğini söylemiştin çünkü.
Lotus : Bu büyüyü öğrenen her öğrenci büyü havuzunun karşısına çıkar. Büyü havuzu öğrencilerin kişiliğine göre onlara birincil bir büyü verir ne yaparsam yapıyım unutamıyacağım bir büyü bu yani onu feda edemem.
Takeru : Büyü Havuzu ?
Lotus: Artık nerede bilmiyorum zaten anlatıyım ! Mistik bir havuzdur onu bulan büyücüye ek bir büyü gücü verir.
Takeru : Yok oldu ama değil mi ?
Lotus : Büyü havuzu yer değiştirebiliyor yani yok olmadı.
Takeru : Nerede peki ?
Lotus : Bilmiyorum ! Zaten çok fazla can acıtıyor ek büyüyü verirken.
Takeru : Şimdi senin iki tane mi büyü gücü sınırın var ?
Lotus : Evet ! Bir kez büyü gücümü bitirdiğim zaman çok acil bir durumsa ikinci büyü gücünü kullanabilirim büyü güçlerini birer kap olarak düşünürsen normal bir büyücüde tek bir kap varken ben de ise iki tane var.
Takeru : Müthiş bir şey bu.
Lotus ( yemeğini bitirir ) : Peki senin olayın nedir ? Neden bu herifin peşindesin ?
Takeru ( sessiz bir şekilde ) : Dedim ya ödülün peşindeyim diye.
Lotus : Evlat yalan söyleyemiyorsun.
Takeru : İyi sen anlatın olayını ben de anlatıyım kısaca o o..... ç..... diğer boyutten gelirken tüm bir köyü yok etti ben ise köyün dışın da koşturmakla meşguldüm tüm ailem arkadaşlarım hepsi öldü !
Lotus : Üzüldüm ! Sana bir sorum var evlat.
Takeru : Ne !
Lotus : Aileni son bir kez görmek istermisin ?
Takeru : Nasıl !?
Lotus : Hatırlıyor musun boyut değiştirip sevdiğim birini kurtaracağım demiştim sana o kişi zaman ve mekan da yolculuk yapabiliyordu.
Takeru : Hayır ! Olmaz ! Eski ben eğer beni görürse kim bilir neler olur !
Lotus : Bir *** olmuyor yedi yıl sonraki halim benden bir şey istemek için benimle görüştü. Daha çok tek taraflı bir konuşmaydı ama olsun.
Takeru : O zaman beni on dört yıl beş ay on altı gün öncesine götürür müsün Lotus-san !?
Lotus : Evlat on dört yıl önce sen-----
Takeru : Biliyorum gene de kendimi gördüğümü hiç hatırlamıyorum küçükken ! O yüzden lütfen ! Bu saye de annemi de görebilirim ! Lütfen !
Lotus : Tamam ulan anladık ! Peki annen sen doğduktan sonra mı öldü ?
Takeru : Evet ben doğduktan bir kaç gün sonra öldü.
Lotus ( ayağa kalkar ) : Hadi tutun bana. Seni doğduğun güne götüreceğim.
Takeru ( Lotusa doğru yürür ) : Aslında bu tarih benim doğdum günden bir hafta öncesi.
Lotus : İyi o zaman zaten hemen geri dönemeyiz bir kez yolculuk yapınca tüm gücüm gidiyor. İkisi birden.
Takeru : Peki ya boyut değiştirmek.
Lotus : Adamın kaçacağı yok ya gelmemizle gitmemiz bir olacak bu zamandakilere göre.
Takeru ( Lotusu tutar ) : Tamam o zaman Lotus gidelim !
Lotus : Şımarma lan hemen ben senin asker arkadaşın değilim ! Öncelikle köyün hangi şehre yakındı !?
Takeru : Şimdiki on iki dağ kanyonunun oradaydı ! Lotus-san !
Lotus : Tamam sıkı tutun bu baya bir aklını alacak !
Takeru : Neden !?
Lotus : Çünkü bunu ikinci kullanışım !
Takeru : Hass.....
Böylelikle Lotus Takeru ile birlikte on dört yıl öncesine götürmüştür. Kendilerini bir çayırda bulurlar.
Takeru : Burayı biliyorum beni izle Lotus-san !
Lotus : Salak büyü kullanarak koşmaaaaaa !!!! ( peşinden aynı büyü ile koşar )
[DOUBLEPOST=1407459465,1407459391][/DOUBLEPOST]He bir de ne düşünüyorsun bir şeyler yazın insan merak ediyor.[DOUBLEPOST=1407472642][/DOUBLEPOST]Beyler Bayanlar bayan okuyucum olduğunu pek sanmıyorum ama neyse terbiyeyi elden bırakmamak lazım sonuçta , konu şu ki fazla yorum yazmıyorsunuz merak ediyorum acaba kötü mü oluyor diye sadece bir iki kişi var yorum yazan biraz görüşlerinizi bildirin insan merak ediyor neyse iyi eğlenceler.
 

sisiante02

Marangoz
Mesajlar
43
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
13
Puanları
110
Bölüm 11 : Pan Dora
Takeru ile on dört yıl öncesine gelmiştim . Takeru'nun kasabasını bulmak çok zor olmamıştı , kalacak yer sıkıntımızda olmamıştı. Bir han da aşçılık yapma şartı ile bana oda verdiler Takeru da garsonluk yapıyordu. İyi ki kasabada ki insanlar iyi yoksa sokakta kalacaktık. Takeru hemen ailesini görmek istemedi aslında bu yüzden bir en fazla iki gün bekleyecektik günlük kalacak yer için işlerimizi hallettikten sonra odalarımıza dağıldık tam yatağa uzanmıştım ki bir anda büyü çağrısı aldım ! ( Büyü çağrısı iki büyücü arasında yapılan telapatik bir çağrıdır ama yapılması için iki büyücünün de büyü ile oluşturduğu işaretlere sahip olması lazım ve bu çağrı yapıldığında güç seviyesine bağlı olarak aralarından madde geçirebilirler. )
Lotus : Bu imkansız bu zaman da kimse ile büyü çağrısı yapmadım. Aslında kendi zamanımda da yapmadım. Kabul etmekten başka çarem kalmadı.
Lotus çağrıyı kabul eder. Ettiği anda ilahi bir sessizlik oluşur.
Lotus : Alllooo !
Diğer kişi ( duygusuz bir sesle ) : Lotus bekle sinyal çok az. Büyü gücünü odaklayacağım.
Lotus : Akatsuki ! Sen misin duygusuz herif !?
Akatsuki : Resmi konuşmana gerek yok Ryou desen yeter ilk adımı kullan. Bu arada sen neredesin ?
Lotus : Ryou hangi yıldayız ?
Ryou : 791 yılının yarısındayız. Lotus kafanı falan mı çarptın bir yere ?
Lotus : Hahahaha çok komik ! Ryou ben 777 yılındayım.
Ryou : Demek ki zamanlar arası da konuşulabiliyormuş. Bu arada işaret sırtında ondan fark etmedin.
Lotus : Ben sana zaman da geriye gitti diyorum senin tepkin bu mu oluyor duygusuz herif.
Ryou : Natsu'ya haber vereyim mi ?
Lotus : Gerek yok zamanı bozmayalım bundan haberi bile olmasın Ryou !
Ryou : Anladık. Bir şey kafama takıldı.
Lotus : Neeee !?
Ryou : Hiç gerçek bir ejderha gördün mü ?
Lotus : Hayır tabi ki de.
Ryou ( duygusuz bir gülümsemeyle ) : Görmek ister misin ?
Lotus : Nası---
Ryou : Lafını kestim zaman yolcusu kusura bakma yıl 777 eğer bu yılın başında isen İgneel'i görebilirsin.
Lotus : Hayır gerek yok ! Eğer Natsu'nun küçüklüğün de ki hali oradaysa bu bana problem yaşatır zaten bura da bir hafta dan fazla durmayacağız.
Ryou : Siz ?
Lotus : Uzun hikaye buraya bir çocukla geldim.
Ryou birden madde nakletme büyüsüne başlar.
Lotus : Ne yapıyorsun manyak herif !?
Ryou : Kendimi naklediyorum.
Lotus : Bu imkansız değil mi !?
Ryou : Zaman yolculuğu da imkansız.
Ryou zaman yolculuğu yapamamasına rağmen gelecekten geçmişe kendini aktarmıştı ama sadece vücudunu ve gözlüğünü.
Lotus : Kıyafetlerin nere de !!!!???
Ryou( gözlüğünü düzeltirken ) : Diğer tarafta kaldı ve orayı da kapattım.
Oluşan gürültüden dolayı Takeru direk odaya girer ama manzara pek hoş değildir.
Takeru ( kızarır ) : Rahatsız ettiğim için özür dilerim !!!!!!! ( kapıyı hemen kapatır. )
Lotus : Al işte !
Ryou : Lotus çocuk o muydu ?
Lotus : Evet. Sen çocuğu bırak ta üstüne bir kıyafet geçir !
Ryou : Tamam.
Takeru ya olayı açıklayana kadar canımız çıktı ama öyle ya da böyle onu da hallettik ardından han sahibinden zar zor Ryou için de bir iş ayarladık. Han sahibi Ryou nun duygusuz tavırlarını pek sevmedi ama bunu da atlattık zaten bir iki gün kalacağımız için pek sıkıntı olmadı. Hava karardığı zaman bizimkileri topladım.
Ryou : Lotus beni dinle bu önemli.
Lotus : Evet.
Ryou : Efsanevi ikili büyücüleri hatırlıyorsun değil mi ?
Lotus : Pan-san ve Dora-san mı ?
Ryou : Evet Pan ne olursa olsun fani olarak ölmüyordu ama yaşlanıyordu. Dora ise Pan hariç herkes in büyü gücünü köküne kadar çekip gücünü özümseyip bitiriyordu.
Takeru lafa girer : Lotus-san gibi büyü mü çalıyor ?
Ryou : Lotus gibi değil. Lotus büyü gücünü kopyalar ve kendine ekler ama Dora güçlerini elinden alıyor.
Takeru : uuuuaaaah bu adamlarla karşılaşmak istemem.
Lotus : Aslında Pan-san kadındır asıl adı ise Panaella Dora-san erkek tam adı ise Doralker ama isimlerini birleştirince PanDora olduğu için bu isimleri kullanıyorlar.
Takeru : Havalı sayılır ha.
Ryou : Sadece süs değil bu isimler evlat. Onlar Pandoranın kutusuna bekçilik ediyorlardı.
Takeru : Ediyorlardı derken.
Ryou : Bizim geldiğimiz zaman da ise sadece sıradan bir evli çiftler.
Takeru : Peki güçleri.
Ryou : Duyduğuma göre ejderhalar kaybolmadan bir kaç ay önce onların güçlerini sol gözü kırmızı olan birisi yok etmiş.
Takeru ve Ryou aynı anda Lotusa dik dik bakar.
Lotus : Ne !? Güçleri yok edemiyorum !
Ryou : Ama Dora yok edebiliyor. Öncelikle onun gücünü kopyalar sonra ikisinin gücünü de alırsın.
Lotus ( gülümser ) : Tamam. Plan ne ?
Ryou : İyi o zaman pla----
Lotus : Dememi mi bekliyorsun ! Hem o kişinin ben olduğu ne mağlum ?
Ryou : Sadece senden dolayı demiyorum. Onlarla dövüşen iki kişiymiş ama kırmızı gözlü kişi son anda belirmiş.
Takeru : Üçe karşı iki mi yani.
Ryou : Tam anlatamadım herhalde ikiye iki bir dövüşmüş ama başlangıçta bire iki imiş. Kızıl gözlü kişi görünmezmiş diğer gözlüklü kişi ise kendini kopyalaya biliyormuş ve halüsinasyonlar yapıyormuş. Bu da ben oluyorum.
Takeru : Böyle bir söylentiyi nasıl hatırlaya biliyorsun Ryou-san ?
Ryou : Ben fotografik hafızalıyım. Gördüğüm , duyduğum ve hissettiğim hiçbir şeyi unutmam.
Takeru : Vay be müthiş bir şey bu.
Ryou : Aslında pek sayılmaz hem lütuf hem de lanet gibi bir şey bu. Örnek veriyim eğer Lotus'u çıplak görürsem bunu asla ama asla unutamayacağım.
Takeru : Iııııııııı.
Lotus : O nasıl bir örnek lan öyle !!!!!!!!
Ryou ( duygusuzca ) : Şaka yaptım. Nasıldı ?
Takeru : Çok şüpheliydi ama konumuza geri dönelim Ryou-san.
Lotus : Eğer Pan-san ve Dora-san ın güçlerini çalıcaksak Takeru ailen ile tek başına görüşmen lazım çünkü zamanımız kısıtlı.
Takeru : Tamam o problem değil ama onlarla nasıl kalacağım.
Derken Lotus Takeru'nun anlına işaret parmağıyla vurur ve küçük bir ışık yayılır.
Takeru : Lotus-san ne yaptın ?
Lotus : Sana belirli bir süreliğine güç verdim.
Takeru : Neee !!!! Sen güç verebiliyor musun ?
Lotus : Evet ama belirli bir süre iki en fazla üç gün kalacak şekilde.
Takeru : Peki ne bu güç ?
Lotus : Gözlerine baktığın kişiye ne söylersen sana inanacaktır. Ama bu gücü kullanmanın bir bedeli var.
Takeru : Ne peki.
Lotus : Her kullandığında ömründen bir yıl alıyor.
Takeru : Göz temasından kaçınsam iyi olacak.
Lotus : Gücü sen kontrol edebilirsin merak etme. Baktığın kişinin tüm kalbinle inanmasını istediğin bir şey söylersen işe yarar zaten gücü kullandığında ömrünün azaldığını anlayacaksın üzerine bir yorgunluk geliyor ben sadece bir kere kullandım.
Takeru : Anladım ama dikkatli davranacağım yinede. [ Merak ettim acaba Lotus-san kimin üstün de kullandı bu gücü ]
Lotus : Aru'nun üstünde kullandım.
Takeru : Sesli mi düşündüm acaba ?
Lotus : Hayır ama sanki bunu sorarmış gibi baktın.
Ryou öksürür.
Lotus : Evet ne var dört göz.
Ryou : Lotus artık uyusak iyi olur yarın yola çıkarız bu arada Pandora'nın olduğu yer dağın zirvesinde imiş. Kıyafet ve yiyecek de lazım olacak ve son olarak erken kalkmamız lazım.
Lotus : Tamam ama neden erken kalkmamız lazım ?
Ryou : Çünkü bu dağ Fiore krallığının sınırındaki Titan dağı. Oraya benim gücümü feda ederek ışınlanırız varınca gücümü tekrar kopyalarsın dağa çıkana kadar da büyü gücün yenilenir.
Lotus ( ayağa kalkar ) : Peki o zaman ben zıbarmaya gidiyorum iyi geceler beyler.
Ryou : Tamamdır.
Takeru : İyi geceler Lotus-san ve Ryou-san.
Ryou : sabah plandan bahsederim kahvaltı yapar ve yollarımıza ayrılırız.
Herkes kendi odasına dağıldı ben de yatağıma uzanıp camdan gök yüzünü izlemeye başladım ama içimde garip bir his vardı acaba Rin şu an da ne yapıyordur kendi boyutun da işler nasıl gidiyordur. Gerçi farklı zaman dilimlerinde ve farklı boyutlar dayız ama sanki şu anda Rin de beni düşünüyor gibi hissediyorum.

Sonraki on bir bölüm ana karakter Rin olacak ona göre sonrasında ise Ryou ve Lotus'un macerasına kaldığımız yerden devam edeceğim ve Takeru'nun başına bir sürü olay gelecek ama on ikinci bölümden önce bu zamana kadar olan tüm karakterler için bazı anime karakterlerinin resimlerini koyacağım en azından kafanızda bir şekil belirir. Şimdilik görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.


 

sipesfik97

Sudan Çıkmış
Mesajlar
2
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
0
Puanları
0
güzel güzel hani devamı rin'i merak ediyoduk zaten :D
 

Üst