Steve için çok değişik bir deneyimdi, çünkü Survival Mod'u ilk kez oynayacaktı. Aslında birazda korkuyordu önüne her an her şey çıkabilirdi. Sonra garip bir ses duydu. Sanki biri yada bir şey homurdanıyordu. Steve korkmuştu. Yavaşça o homurdanan şeyin yanına gitti.
Steve: Hey! Orada biri var mı?
Ses gelmiyordu. Steve gitmekten vazgeçmek üzereydi fakat bunun Survival olduğunu ve öyle hemen her şeyden korkmaması gerektiğini hatırladı. Yoluna devam etti. Homurdanan şeyin rengi daha da belli olmuştu! Pembeydi! Steve onun yanına geldiğinde bir domuz olduğunu anladı. Önce sevdi.
Steve: Senin güzel şey. Senin benim öğle yemeğim olmak ister misin?
Normal olarak domuzdan ses gelmiyordu fakat öldürüleceğini anlamıştı. Tedirgin olmuştu ve Steve'e arka ayaklarıyla bir tekme attı. Buna hazır olmayan Steve yere düştü ve kafasını bir taşa vurdu. Gözleri yavaş yavaş kapandı ve bayıldı. Uyandığında hiç bilmediği bir yerdeydi ve başında bir bayan duruyordu.
Steve: Hey! Sen kimsin neredeyim ben!
Angelina: Sakin ol. Kafanı taşa vurmuştun kanıyordu. Seni evime getirdim. Biraz daha dinlenmelisin çok ağır yaralanmışsın.
Steve'in karnı acıkmıştı. Fakat yemek var mı diye sormaya çekiniyordu. O sırada Angelina gitti. Yaklaşık 5 dakika sonra geldi ve Steve çorba getirdi. Teşekkür eden Steve hemen yemeğini yedi. Kendini bir kahraman gibi hissediyordu çünkü ilk yarasını almıştı. Kalkmak ve biraz dolaşmak isteyen Steve gitmek istediğini belli etti.
Steve: Ben gidiyorum. Her şey için çok teşekkür ederim.
Angelina: Dur! Biraz daha dinlenmen gerekiyor. Daha yaran iyileşmedi.
Steve: Sorun değil kendi evimi yaptığımda orada dinlenirim.
Koşarak kapıdan çıktı. Artık yeni bir hayat başlıyordu. Komik ama kendi yaşantısını kuracaktı. Küçükken bunu hiç düşünmemişti. Ama artık düşünmesi gerekiyordu. Koşarak ilerlerdi. Fakat bu kadar şanslı olacağını düşünmemişti. Karşına bir orman çıkmıştı. Hemen girecekti.
Steve: Hey! Burası harika. Acaba nereden başlasam? Önce odun bulmalıyım.
Bu sözünden sonra Steve eli ile ağaçları kırmaya başladı. Biraz canı yanıyordu ama olacaktı o kadar. İlk blok kırılmak üzereydi. Fakat eli de çok acımıştı. İlk bloku düşürdü. Hemen birkaç tane daha yapmak için diğer ağaçlara gitti. Yaklaşık 10 blok kadar ağaç toplamıştı. Hemen bir ''Crafting Table'' yapması gerekiyordu. Ama nasıl yapılacağını bilmiyordu. Biraz düşündü ve ona en mantıklı gelen şeyi yaptı. 4 adet ağacı ''Üretim'' bölümüne yerleştirdi ve ''Craftin Table'' yaptı. Şimdi sıra bir balta yapmaktaydı.
Steve'in gelecek maceraları kısa sürede sizlerle.
Steve: Hey! Orada biri var mı?
Ses gelmiyordu. Steve gitmekten vazgeçmek üzereydi fakat bunun Survival olduğunu ve öyle hemen her şeyden korkmaması gerektiğini hatırladı. Yoluna devam etti. Homurdanan şeyin rengi daha da belli olmuştu! Pembeydi! Steve onun yanına geldiğinde bir domuz olduğunu anladı. Önce sevdi.
Steve: Senin güzel şey. Senin benim öğle yemeğim olmak ister misin?
Normal olarak domuzdan ses gelmiyordu fakat öldürüleceğini anlamıştı. Tedirgin olmuştu ve Steve'e arka ayaklarıyla bir tekme attı. Buna hazır olmayan Steve yere düştü ve kafasını bir taşa vurdu. Gözleri yavaş yavaş kapandı ve bayıldı. Uyandığında hiç bilmediği bir yerdeydi ve başında bir bayan duruyordu.
Steve: Hey! Sen kimsin neredeyim ben!
Angelina: Sakin ol. Kafanı taşa vurmuştun kanıyordu. Seni evime getirdim. Biraz daha dinlenmelisin çok ağır yaralanmışsın.
Steve'in karnı acıkmıştı. Fakat yemek var mı diye sormaya çekiniyordu. O sırada Angelina gitti. Yaklaşık 5 dakika sonra geldi ve Steve çorba getirdi. Teşekkür eden Steve hemen yemeğini yedi. Kendini bir kahraman gibi hissediyordu çünkü ilk yarasını almıştı. Kalkmak ve biraz dolaşmak isteyen Steve gitmek istediğini belli etti.
Steve: Ben gidiyorum. Her şey için çok teşekkür ederim.
Angelina: Dur! Biraz daha dinlenmen gerekiyor. Daha yaran iyileşmedi.
Steve: Sorun değil kendi evimi yaptığımda orada dinlenirim.
Koşarak kapıdan çıktı. Artık yeni bir hayat başlıyordu. Komik ama kendi yaşantısını kuracaktı. Küçükken bunu hiç düşünmemişti. Ama artık düşünmesi gerekiyordu. Koşarak ilerlerdi. Fakat bu kadar şanslı olacağını düşünmemişti. Karşına bir orman çıkmıştı. Hemen girecekti.
Steve: Hey! Burası harika. Acaba nereden başlasam? Önce odun bulmalıyım.
Bu sözünden sonra Steve eli ile ağaçları kırmaya başladı. Biraz canı yanıyordu ama olacaktı o kadar. İlk blok kırılmak üzereydi. Fakat eli de çok acımıştı. İlk bloku düşürdü. Hemen birkaç tane daha yapmak için diğer ağaçlara gitti. Yaklaşık 10 blok kadar ağaç toplamıştı. Hemen bir ''Crafting Table'' yapması gerekiyordu. Ama nasıl yapılacağını bilmiyordu. Biraz düşündü ve ona en mantıklı gelen şeyi yaptı. 4 adet ağacı ''Üretim'' bölümüne yerleştirdi ve ''Craftin Table'' yaptı. Şimdi sıra bir balta yapmaktaydı.
Steve'in gelecek maceraları kısa sürede sizlerle.