Yükselen Karanlık[MC ile alakası pek yoktur.] /Hikaye

Devamı gelsin mi?

  • Evet.

    Kullanılan: 4 66.7%
  • Hayır.

    Kullanılan: 2 33.3%

  • Kullanılan toplam oy
    6

Uchiha_Madara

Demir Madencisi
Mesajlar
298
En iyi cevaplar
0
Beğeniler
1,109
Puanları
0
Bölüm 1
Karanlık dağılıyordu. Gözlerimi açtım. Gökyüzünü gördüm ilk. Mavi gökyüzünü. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Ağızıma kadar toprak kaçmıştı. Etraftan kuş sesleri geliyordu. Toprağın üzrinde yatıyordum. Ayağa kalkmayı denedim. Başardım. Neyseki ufak sıyrıklarla atlatmıştım. Burası neresiydi peki? Niye bir şey hatırlamıyorum. Daha doğrusu anılarımı hatırlamıyorum. Etrafı gezinmeye başladım. Eğer burası ıssız bir ormansa, geceleri her türlü yaratık olabilir. Belki de bir adadır. Sahil kenarını bulursam, mutlaka bir gemi bulabilirim. Sonrası zaten kolay. Hava nemliydi. Tuzlu su kokusu geliyordu. Evet! Burası bir adaydı. Koşmaya başladım.
Biraz koştuktan sonra bir ses duydum. Çalıların arasından gelmişti. Yaklaştım. Bu da ne?! Büyük ihtimal bir kabus görüyorum! Hayır! Bu şey gerçek. Aniden garip bir yaratık önüme atladı. Yeşil renkliydi. Bitkimsi bir yaratıktı. Ayakları yoktu Kök şeklinde yere yayılıyordu. Sürünüyor gibiydi. Bir elinde mızrak vardı. Üzerime doğru gelmeye başladı. Bende isse hiç silah yoktu. Koşmaya başladım. Yakalayamazdı. Biraz koştum ve arkama baktım. Ortalıkta yoktu. Hızımı azalttım. Tam o sırada yer çatlamaya başaldı. Yerde bir çukur oluştu ve topraktan tekrar o yaratık çıktı. Arkama dönüp tam koşacaktım ki, ağaçlardan aşağı sarkan sarmaşıkların duvar şeklini aldığını gördüm. Bu canavar bitkileri yönetiyordu. Hemen ağaçtan bir dal koparttım. Zaten böyle bir adadayım. Artık ölümden korkamazdım. Savaşacaktım. Üzerine atıldım. Mızrağı ile dalı parçaladı. Hapı yuttum. Etrafa tekrar bakındım. Mızrağı, üzerime doğrulttu ve ileri savurdu. Son anda yana kaçtım. Mızrak ağaca saplanmıştı. Mızrağıtutup, hızla çektim. Mızrağı aldım. Artık avantaj benden yanaydı. O bir bitkiyse, onu yenmem zor olmazdı. Üzerime atıldı. Kollarından, dikenler çıkmıştı. Anlaşılan tek silahı bir mızrak değildi. Yana kaçtım. Mızrağı koluna sapladım. Kopmuştu. Kopan kolu buharlaştmıştı. Anladım. Ondan ayrılan bir parça buharlaşıyor. O zaman kalbine saplamam yeterli olacaktır. Üzerime tekrar atladı. Hızla mızrağı savurdum ve kalbine sapladım. Doğru tahmindi. Tümünnden buharlaşıyordu. Yavaşça yukarı süzülürken, buharlar bir ruh şeklini almış ve uçarak uzaklaşıyordu. Bana bir şeyler fısıldamıştı. "Bize yardım et..." olmuştu son sözleri.
Yere oturdum. Kan ter içindeydim. Bütün bunları kavarmam çok zordu. Böyle bir şey mümkün değildi .Emindim. Bir rüya da değildi. Bu adada uyanmam, bu canavar, ruh hepsi bağlantılı olmalı. Bunu çözmem lazım. Ama önce... Güneşe baktım. Güneş batıyordu. Saklancak bir yer bulmalıydım. Yürümeye başladım. Bir yandan düşünüyordum. Bunlar ne demekti?..


Evet arkadaşlar. Beğendiniz mi? Lütfen yorum yapmayı unutmayın. Okuduğunuz için teşekkürler. Eksiklerim varsa söyleyin, düzeltmeye çalışırım.
 



Üst